En az 111 Alevi yurttaşın yaşamını yitirdiği, yüzlercesinin yaralandığı Maraş Katliamı’nın bugün 37’nci yıldönümü. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in “kontrgerilla’’yı işaret ettiği, eski İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş’in “MİT bizzat katkı yaptı’’ dediği 19-26 Aralık 1978’de yedi gün süren katliamın sorumluları cezalandırılmadığı için yara kanamaya devam ediyor. “Derin devletin ilk organize eylemi’’ kabul edilen ve Alevi yurttaşları hedef alan katliamcı gelenek, bugün de sürüyor Diyarbakır’da, Suruç’ta, Ankara’da…
19 Aralık günü Cüneyt Arkın’ın başrolünü oynadığı “Güneş Ne Zaman Doğacak” isimli filmin Çiçek Sineması’nda gösterimi sırasında patlayan tahrip gücü düşük bomba gerginliği daha da arttırdı. Katliamın izini silmek için sonradan ismini değiştiren ve BBP’den milletvekili seçilen Ökkeş Kenger’in (Şendiller) attığına kesin gözüyle bakılan bombayla ilgili ‘’Komünistler attı’’ yalanları fitili ateşledi. Ülkücüler, ‘’Komünistler Moskova’ya’’ sloganları ile sokaklarda terör estirdi.
TÖB-DER üyesi iki öğretmen Hacı Çolak ve Mustafa Yüzbaşıoğlu’nun 21 Aralık’ta öldürülmesiyle gerginlik zirveye çıktı. 22 Aralık’ta öğretmenlerin cenaze töreninin yapılacağı caminin içinde ve çevresinde “Alevilerin cenaze namazı kılınamaz’’ tahrikleriyle toplanan yaklaşık 10 bin kişinin taşlı sopalı saldırısı sonucu cenaze korteji dağıldı, ortada kalan tabutlar morga kaldırıldı. “Komünistler cami yakacak’’ dedikoduları, camilerde verilen “Bir Alevi’yi öldürenin mükafatı cennettir” vaazları, ‘’Solcular kızlarımıza saldırıyor’’ yalanları ile provoke edilenler daha önce üzerleri işaretlenen evlere saldırdı, sokaklarda yaşlı, çocuk, hamile demeden katliama girişti. Gözleri oyulan yaşlılar, anne karnında kurşunlanan bebekler, tecavüz edilen kadınlar, işkence ile öldürülen Maraşlılar…Kıyım iki gün sürdü. Katliam hazırlıklarına, kentte süren insan avına seyirci kalan polis ve asker, her şey olup bittikten sonra katledilenleri toplamak için sokağa çıktı. Ölümden kurtulanların büyük çoğunluğu da kenti terk etti.
19-26 Aralık arasında yaşanan katliamda resmi makamlara göre 111, tanıklara göre 500’e yakın yurttaş katledildi.
***
Katliamın yıl dönümünde Devrimci 78’liler Federasyonu Genel Başkanı Nejat Kangal, BirGün’e konuştu. Kangal, Maraş Katliamı’nın 37’nci yılında da devlet destekli katliamların devam ettiğini vurgulayarak, “Maraş katliamının üzerinden 37 sene geçti ama biz, bugün benzer katliamları yaşamaya devam ediyoruz. Maraş katliamında aktör kimse, Ankara katliamında da aktör odur” dedi. Aradan geçen 37 yıla rağmen acılarının taze olduğunu söyleyen Kangal, Maraş katliamının arkasında polisin, askerin, ülkücü güçlerin olduğunu, Diyarbakır’da, Suruç’ta ve Ankara’da yaşanan katliamların arkasında da aynı güçlerin bulunduğunu söyledi. Kangal, “Bugün Kürt illerinin büyük bir bölümünde yaşanan sokağa çıkma yasakları ve bombalamalar Maraş’ta yaşananların bir benzeridir. Bunca yıl aradan sonra aynı konsept işleniyor” diye konuştu.
Nejat Kangal, şunları söyledi: “O dönemde Maraş’ta çok sayıda insanı katlederek koskoca bir şehri göçe zorlamışlardı. Bugün devlet kendi topraklarını bombalayarak insanlarını yine göçe zorluyor. Maraş’ta 12 Eylül’ü hazırlayanlar katliam yapmıştı. Bugün 12 Eylül yasalarıyla hüküm sürenler, hiçbir hukuka dayanmayan sokağa çıkma yasaklarıyla, bir halkın haklı taleplerini toprağı gömmeye çalışıyor. Devleti yönetenler hep başkalarını suçluyor. Davalar soğumaya bırakılıyor. Suçlular korunuyor. O günden bu güne devletin katliamlara bakışında herhangi bir fark yok, Maraş’ta suçlu ölenlerdi, şimdi de suçlu ölenler.’’
http://www.birgun.net/
