Maddi ve manevi katkı sunduğumuz Cemevi’mizin açılışına neden katılamıyoruz!!!
Elbette, Viyana’da bir Cemevinin olması ihtiyaçtı ve gerekliydi. İnşası birkaç yıl süren Cemevi’nin inşasının tamamlandığını ve 10 Ekim 2015 tarihinde açılışının yapılacağını öğrendik. Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu olarak, uzun yıllar sonra Viyana’da bir Cemevinin yani kutsal bir mekanın hizmete açılacak olmasını sevinçle karşılamaktayız.
Cemevi; Alevilerin başlıca ibadet yeri, kutsal mekanı ve olmazsa olmazıdır. Alevilerin ibadet yaptıkları, hak ile batılı ayırdıkları, ölmeden önce öldükleri, adilce sorgulandıkları, semah döndükleri, Düazimam ve nefes okudukları gerçekler meydanıdır. Bu meydanda da yalnızca “Gerçeğe Hû” vardır. Kırklar Cemi’nden günümüze kadar, bir olma, bütünleşme yeri, Yaratan’la bir olma, bütünleşme anlamında ibadet yeridir.
İbadet yerlerimiz olan “Cemevi” beraberliğin, birliğin yeri; sadece ibadet amaçlı, salt ibadet maksadı ile kullanılmamaktadır. Alevi toplumunun ibadet gereksinimi dışında toplumsal ve bireysel sorunların çözüme kavuşturulduğu bir meclis işlevi de görmektedir. Bu anlamda ibadet mekânı olan ceme ve cemevlerine, Alevi olsa dahi herkes giremez.
Her ibadet mekânında olduğu gibi, Cemevine girmenin de bir adabı vardır. Cemevleri’nin kötü insanlardan arındırılması gerekir. Kul hakkı yiyen, hırsızlık yapan, başkalarının yaşamını zora sokan, insanların ekmek kapısı olan işyerlerinin kapanmasına sebep olabilecek, 40 yıl gibi bir hapis cezasıyla yargılanabilecekleri pozisyonla karşı karşıya getirenler, iftira atanlar, haksız ve gerçek dışı muhbirlik yapanlar, fesat çıkaranlar Cemevine giremezler.
Kısaca, yaramaz fiiller içerisinde olanlar ceme ve Cemevlerine alınmayarak, toplum zararlı insanlardan arındırılmış olur. Bu anlamda kutsallık; riyasız olarak yapılan ibadete bağlıdır.
Avusturya Alevi İslam İnanç Toplumu (İAGÖ) ve VAKB’nin bu gün dahi başını çekenler, Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonunu ve bileşen kurumlarını, Avusturya Anayasasını koruma teşkilatına asılsız ve gerçek dışı bir iftirayla şikayet ve AABF’nin terör örgütü olduğu şeklinde ihbar etmişlerdi. Avusturya’da Aleviliğin yasal olarak tanınmasına engel olmak için, AABF ihbar edildi ve Aleviliğin Avusturya’da yasal statüye kavuşmasını geçici olarak engellediler.
AABF tarafından Aleviliğin Avusturya’da yasallaşması için hazırlanan tüzüğü gasp edip, kendilerine göre küçük değişiklik yaptıktan sonra, Aleviliği İslam’ın Şii mezhebinin bir kolu olarak din işleri dairesine gizli başvuruda bulunmuşlardı. Bu durumdan kendi üyelerinin dahi haberi yoktu. Bu anlamda, Alevilikten uzak ve Aleviliğe ters düşen ve Cemevleri’nin işlevini de ihlal ederek, Aleviliğin kutsal mekânına da saygısızlık etmişlerdir.
Bu durumda; bugün aynı zihniyette yöneticilerin bir cem evi açılışı yapmasını ve bizim onlarla bir arada olmamızı doğru bulmuyoruz. Bu anlayışın çevirdikleri dolaplardan habersiz, tertemiz yürekleriyle, açılışı yapılacak olan Cemevi’nde ibadet edecek olan canlar adına sevinçliyiz.
AABF ve Bileşen Kurumları olarak bizler, Aleviliğe ve Alevilere zarar verenlerle, Aleviliğe uygun hareket etmeyen, İAGÖ ve yöneticileriyle aynı anda ve özellikle Alevilerin kutsal mekânı olan Cemevi açılışında bulunarak, Aleviliğe ve kutsal mekânımıza saygısızlık yapmak istemiyoruz.
AABF Bileşen Kurumları olarak, Viyana’da bir Cemevi açılmasından çok mutlu olmamıza rağmen, açılışa katılmayacağımızı tüm kamuoyu ile paylaşıyoruz. Bir gün mutlaka Cemevleri’nin yaramaz fiiller içerisinde olan insanlardan arındırılacağına inanıyoruz.
Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu
06 Ekim 2015 Viyana
