
Uğur Kurt cemevi avlusunda polis S.K’nın tabancasından çıkan kurşunla katledildi. Olay ilk önce “Havaya atılan ateş so Devamı..

“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yaza Devamı..

27 Mayıs 1995 tarihinden bu tarafa bir grup insan, gözaltında devletin askeri–polisi tarafından yani bizzat devlet iradesiyl Devamı..

MEB’in TEOG sistemi ile 134 bin öğrenciden 40 binini imam hatip liselerine zorla kaydettirmesine bir tepki de yıllardır zorunlu din derslerinin kaldırılması talebini dillendiren ABF’den geldi
ABF’nin açıklaması şöyle:
ABF: “Zorunlu İmam Hatip uygulamasına direnelim!”
Milli Eğitim Bakanlığı, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi ile 134 bin öğrenciden 40 binini imam hatip liselerine zorla kaydetmiştir. MEB yetkilileri her ne kadar bu öğrencilerin kayıtlarını başka okullara aldırabileceklerini açıklamış olsalar da, bunun için her hafta kontenjan taraması yapılacak, diğer okullarda kontenjan boşluğu olmaması durumunda öğrenciler başka okula kayıt yaptıramayacak; ya bu okullarda rızaları dışında okumak zorunda bırakılacak ya da eğitim hakkından vazgeçeceklerdir.
Milli Eğitim Bakanlığı, velilerin ve öğrencilerin tercihlerine saygı duymak yerine, otoriter ülkelere yakışacak şekilde öğrencilerle ilgili kararları tek bir merkezden almakta ve eğitimin dinselleştirilmesi politikasını pervasızca uygulamaktadır. MEB, öğrencilerin inançları, ailelerinin tercihleri ile ilgi ve yetenekleri doğrultusunda istedikleri okulda okuma koşullarını sağlamak yerine, öğrencilerin dinsel eğitimi seçmeye zorlamakta ve böylece dinsel eğitimden geçmiş “itaatkâr” ”dindar” nesiller yetiştirmeyi hedeflemektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) yerleştirmelerine göre çok sayıda öğrenciyi belki de hiç gitmek istemeyeceği İmam Hatip Liselerine otomatik olarak yerleştirilmiştir. Kaydı otomatik olarak imam hatip liselerine yapılan öğrencilerin büyük bölümü kontenjan olması halinde kaydını başka liselere almaya çalışacak, olmaması durumunda açık liseye yönelerek örgün eğitimin dışına itilmiş olacak; böylece öğrencileri eğitim hakkından mahrum edecek, eğitim sürecinin dışına itmiş olacaktır.
MEB’in bu uygulamalarının siyasal iktidarın toplumu ve devleti dinselleştirmeye yönelik gerici uygulamalarından bağımsız düşünülemez.
Milli Eğitim Bakanlığı derhal bu çağdışı uygulamasından vazgeçmeli, anayasada ve evrensel hukuk normlarında yerini bulan eğitim hakkı ve inanç özgürlüğüne aykırı olarak hiçbir öğrenciyi istemediği bir okul türünde okumaya zorlamamalıdır.
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) olarak Milli Eğitim Bakanlığının darbe dönemlerine has bu uygulamasına karşı hem öğrencilerin ve hem de zorla imam hatip lisesine gitmesini istemeyen her inançtan velilerin yanında olduğumuzun bilinmesini isteriz. Haksızlık ve mağduriyet yaşayan öğrencileri ve velilerimizi bu uygulamaya direnmeye ve yasal haklarını aramaya davet ediyor, Kurumlarımızın bu haksızlık ve hukuksuzluk karşısında kendileri ile dayanışma içinde olacağını ve destek sunacağını kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.
Sendika.Org