Uğur Kurt cemevi avlusunda polis S.K’nın tabancasından çıkan kurşunla katledildi. Olay ilk önce “Havaya atılan ateş so Devamı..
“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yaza Devamı..
27 Mayıs 1995 tarihinden bu tarafa bir grup insan, gözaltında devletin askeri–polisi tarafından yani bizzat devlet iradesiyl Devamı..
İstanbul Okmeydanı Cemevi’nde bir yakınının cenazesi için beklerken polisin açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden Uğur Kurt’la ilgili yürütülen soruşturmada dosyaya polis kamerası görüntüleri girdi.
Görüntülere göre Akrep aracına molotof kokteyli isabet etmesinin ardından ateş açılmasından birkaç saniye öncesinde diğer polisler, ateş açan polisi, “Sıkma, bekle” diye uyarıyor. Bu uyarıya rağmen art arda ateş eden polisin tabancasından çıkan kurşunla Uğur Kurt vuruluyor. Polis memuru S.K.’nın Akrep’e isabat eden molotofun atıldığı yöne değil, başka bir yöndeki molotof atan göstericilere doğru ateş etmesinin, savcılığın “meşru müdafaa” iddialarını da çürütecek nitelikle olduğu belirtildi.
Uğur Kurt’un öldürülmesiyle ilgili soruşturma İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı “Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu” tarafından yürütülüyor. Olayla ilgili 11 tanık polisin ifadesini alan soruşturma savcısı Hasan Yılmaz, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin raporuna göre göre Kurt’u öldüren merminin atıldığı tabancanın sahibi TEM Şubesi’nde görevli S.K.’nın ifadesini henüz almadı. Savcı, 30 Mayıs’ta İstanbul Valiliği’ne S.K. hakkında soruşturma izni verilmesi için yaptığı başvuruda, “Polis memuru S.K.’nın meşru müdafaa kapsamında ve saldırıyla orantılı şekilde ateş ettiği” ifadesini kullanmıştı. İzin başvurusuna verilecek yanıt beklenirken Savcı Yılmaz’ın da 18 Temmuz’a kadar izne çıktığı ve bu yüzden soruşturmada bir gelişme olmadığı öğrenildi. Kurt ailesinin avukatı Turgut Kazan’ın, soruşturmanın Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu yerine Memur Suçları Bürosu’nca yürütülmesi için başsavcılığa yaptığı başvuruya da henüz bir yanıt verilmedi.
SİVİL POLİSLER UYARIYOR ANCAK DİNLEMİYOR
Soruşturmada herhangi bir ilerleme olmazken dosyaya giren polis kamerası görüntülerinde ise çarpıcı bir ayrıntı yer aldı. Savcı Yılmaz’ın soruşturma izni istediği evrakta S.K. için, “Saldırıyla orantılı olacak şekilde meşru müdafaa koşulları altında hedefte hata yaparak” Uğur Kurt’u öldürdüğü görüşü yer aldı.
TCK’nın “hata” hükümlerinin düzenlendiği 30. maddesine göre hata halinde suç ya kasten işlenen bir suç olmaktan çıkarak taksirli bir suça dönüşüyor ya da ceza sorumluluğu tamamen ortadan kalkıyor. Bu durumda savcılığın S.K.’yı cezadan tamamen kurtaracak bir değerlendirme yaptığı anlaşılıyor.
Görüntülere göre ise, polis memuru S.K.’nın içinde bulunduğu Akrep aracına atılan molotof camına isabet edip yanmaya başlıyor. Bu sırada akrepten inen S.K., birkaç saniye sonra ateş etmeden hemen önce, sırt çantalı sivil polisler “Sıkma, sıkma, tamam bekle” diye uyarıyor ama S.K. art arda ateş ediyor. Akrep aracına isabet eden molotof karşı sokaktan gelmesine rağmen, S.K.’nın bu sokağa doğru değil; cemevinin de olduğu aşağıdaki sokaktan yola molotof atan göstericilere doğru ateş etmesi de dikkat çekiyor. Bu sırada uzaktan cemevinin bahçesinde Uğur Kurt’un yere düştüğü de görülüyor.
AMBULANS ÇAĞIRINA AZAR
Kurt’un yere düşmesinden sonra bir vatandaş, polislere bağırarak tepki gösteriyor. Polislerden, “Kusura bakma amca tamam, hakkını helal et” sözleri duyuluyor. Vatandaşın bağırarak, “ambulans çağırın” demesi üzerine ise bir polis, “Ya görmüyor musun adam bizi yaktı” diyor. Bunun üzerine “Ya haklısın tamam” diyerek geri dönen vatandaşa yine bir polis, “Ya’lı filan konuşma yürü git evine” diye bağırıyor.
(Kemal Göktaş/ MİLLİYET )
