English French German Italian Japanese Chinese Russian Spanish
Üye Girişi
Kullanıcı Adı :
Şifre :
Konuk Yazarlar
Ali KENANOĞLU
Başörtülü bacımızı cami avlusunda katletseler!

Uğur Kurt cemevi avlusunda polis S.K’nın tabancasından çıkan kurşunla katledildi. Olay ilk önce “Havaya atılan ateş so Devamı..

Turan ESER
Küreselleşen Kerbela

“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yaza Devamı..

Ali KENANOĞLU
500 haftadır aynı yerde

27 Mayıs 1995 tarihinden bu tarafa bir grup insan, gözaltında devletin askeri–polisi tarafından yani bizzat devlet iradesiyl Devamı..

Facebook
Haber Bülteni
Ad Soyad :
E-Mail :
Gezi sürecinde ölenler ve Alevilik
Pazartesi, 17 Mart 2014
Gezi sürecinde ölenler ve Alevilik

Ahmet Hakan’ın başat hatasını düzelteyim. Alevilik mezhep değil. Başlı başına bir inanç ve Anadolu’nun en kadim inançlarından biri

Bazı konular cıs’dır. Öyle değilmiş gibi görünse de, öyledir. Hele kritik anlarda.

Alevilik bu konulardan... Alevi ve Kürt olmak ise, bunun da ötesindedir.

Berkin Elvan’ın uğurlandığı günün gecesine doğru Ahmet Hakan’ın sabit konuklarını dinliyordum. Gezi’de polisler tarafından öldürülen gençlerin Alevi olduğundan, bugün uğurladığımız Berkin Elvan’ın da Alevi olduğundan bahsedildi. Ahmet Hakan buna itiraz etti. “İşi hemen mezhep çatışmasına getiriyorsunuz, bunun mezhep ayrılığıyla ne alakası var? Alnında Alevi mi yazıyor, polis nereden bilsin onun Alevi olduğunu?” gibi sudan cümleler kurmaya başladı. Tartışma neredeyse bir saate yakın sürdü.

Öncelikle Ahmet Hakan’ın başat hatasını düzelteyim. Alevilik mezhep değil. Başlı başına bir inanç ve Anadolu’nun en kadim inançlarından biri. İslam, daha dünkü çocuk sayılır Aleviliğin yanında.

Alevilik alnında mı yazıyor meselesine gelince: Evet alnında yazıyor. Hem de alnının tam ortasında, çatında yazıyor. Alındaki yazı da yetmiyor olmalı ki, tıpkı Ermenilerde, Rumlarda, Yahudilerde, Araplarda, Kürtlerde, Süryanilerde ve Türk-İslam olmayan herkeste olduğu gibi devlet kayıtlarında numaralarla fişleniyorlar. Bu fişler gerekli yerlere gönderiliyor. O gerekli yerler de “destan yazıyor.”

Alevi mahallelerinde yoğun polis şiddeti

Berkin Elvan, Kürt Alevi idi. Okmeydanı’nda oturuyordu. Yani Kürt Alevilerinin yoğun olduğu, cemevinin olduğu, mimli bir mahallede oturuyordu. İstanbul’da 1 Mayıs, Gazi, Okmeydanı, Örnektepe, Armutlu, Nurtepe, Gülsuyu gibi mahalleler Kürt Alevilerinin yoğun oldukları mahalleler.

Antakya, Armutlu mahallesi de Arap Alevilerin yaşadığı bir yer.

Bu mahalleler herkesin bildiği gibi Gezi Direnişi’nde ölen gençlerin yaşadıkları yerler. Aynı mahalleler toplumsal mücadeleler tarihinde Gezi’den çok öncesinde direnişlerden geçmiş, hatta bu direnişlerle kurulmuşlardır. 1 Mayıs Mahallesi, akademik bir teze konu olmuş ve kitaplaşmıştır.

Berkin Elvan, Sünni bir ailenin evladı olarak Fatih Çarşamba’da sabah ekmek almaya çıksaydı, bugün ölmüş olur muydu?

Ahmet Hakan ya da onun gibiler ne kadar kafalarını kuma gömmeye çalışsalar da gerçek ortada. Onların körlüğünün geçmesini bekleyemez.

Aynı programda Hakan, “Eskiden (1970’leri kast ediyor) böyle şeyler yoktu” diye Alevilik mevzusunu halının altına süpürmeye çalışıyor.

Doğru eskiden böyle şeyler yoktu o yüzden Maraş’ta hamile Alevi kadınların karınlarını deştiler, doğmuş-doğmamış çocuklarını, genç-yaşlı demeden onca insanı öldürdüler. Çorum’da, Sivas’ta Alevi mahallelerinde her gece sabahlara dek çatışmalar olur, gündüz cenazeler kaldırılıp, gece yeni kayıplar yaşanırdı.

Ahmet Hakan’ın kendisi Sünni mahallesinde yaşamış ya… Hristiyanların, Alevilerin, Musevilerin de kendisi gibi yaşadığını zannediyor. Coğrafya ve tarih derslerinde anlatılan Türk ve İslam’ın misafirperverliği palavrasını doyuncaya dek yemiş. İnanmış. Dönmüş, bize de bunu satıyor.

Yoksa buralarda yaşayan biri nasıl olur yukarıda saydığım İslam dışındaki inançlara sahip toplulukların Osmanlı’da ayrı, Cumhuriyet’te ayrı çektiğini, katliamlara uğradığını bilmez?

Alevi fobisi

Ahmet Hakan konuklarına yine itiraz ediyor: “Kimse beni Sünnilerin Alevilerin ölümüne sevindiğine inandıramaz. O zaman bittik” minvalinde şeyler söylüyor. Hümanist ya!

93 yılında Sivas’ta kim, kimi yaktı?  Aralarında yakanların ve onların avukatlarının olduğu kişiler hangi partide milletvekili oldular? Başbakan kendi döneminde sonuçlanan Sivas Davası kararı için ne dedi?

Ya bunlar Müslüman değil, ya da Ahmet Hakan paralel bir evrende yaşıyor.

Daha Alevi kelimesini duyunca tüyleri diken diken olan İslamcılar var. Alevi kelimesini ağzına almayan, alırsa da küfür diye alanlar Müslümanların esas kütlesini oluşturmuyor mu? Son çıkan ses kayıtlarından birinde Başbakan ve Adalet Bakanı, en gizli konuşmalarında bile, bir hâkimin Aleviliği üzerinden fikir yürütmüyorlar mı?

İslamcılar hâlâ çocuklarına “mum söndü” nefret söylemini aktarmıyor mu?

Burası 12 Eylül faşist darbesinin İslam inancına mensup olanların önemli bir kısmını dincileştirdiği bir ülke. AKP ve benzeri İslam tandanslı partiler, faşist ve muhafazakâr partiler tıksırıncaya dek bundan beslenmekteler. Alevi fobisiyle toplumdan oy almak kolay ya, aralıksız olarak Alevi düşmanlığını körüklemekteler.

Bu nedenle siyasi bir trend olarak tek başına AKP karşıtlığı bugünkü siyasetin en önemli zehridir, tehlikeli alanıdır. Sadece AKP gitsin demek ve ona yönelik siyasi bir hat yürütmek yeterli olmaz. Toplumu dinle, cemaatle yönetmek isteyen; ayrımcı, nefret suçu işleyen siyasi İslamcı hattın siyasi arenadan yok edilmesi, atılması gerekir.

Sadece AKP gitsin diye bugün Gülen’le ve başka dinci çevrelerle ilişkide olanlar, alacaklarını umdukları iktidarı sırtlarındaki bu zehirli, keskin bıçakla mı yönetecekler?

Halkların kardeşliğine mesafeli duran, inançların özgürlüğünü savunmayan, dinin devletle iç ilçeliğini kendisine dert etmeyen, dini siyasal alandan çekip çıkartmayan, diyaneti lağvetmeyi ağızına dahi almayanlarla hangi özgürlük, hangi adalet, hangi demokrasiden bahsedeceğiz?

Gezi sürecinde yitirdiğimiz Alevi gençlerin bize bıraktığı görev bunları yapmaktır. Başta Alevi kurumları olmak üzere tüm devrimciler, demokratlar; AKP ve katil devletten hesap soracaksak, hesap böyle sorulur.

Buna olmaz diyen samimi inançlı insanlara da bir diyeceğim var. Bu ülkede İslam inancında olmayanlar, baskılara rağmen nasıl inançlarını sürdürebiliyorlarsa siz de aynı şekilde sürdürebilirsiniz. Üstelik inancınız siyasallaşmaktan kurtulmuş, özgür bir inanç olacak…

Not: Bu yazı Ahmet Hakan’ın şahsına yönelik değildir. Hakan, bu ülkedeki milyonlarca Müslümanın düşüncesini kamuoyu önünde paylaştığı için bu yazıda yer aldı.

Kaynak:birgun.net

Etiketler: gezi,alevi,kürt,birgun,ahmet hakan,alevilik,inanç,mezhep değil,
Yorumlar
Yorum Yazın
İsim:
E-Mail:
Web site / Blog:
Mesajınız:
31 + 40 =