
Uğur Kurt cemevi avlusunda polis S.K’nın tabancasından çıkan kurşunla katledildi. Olay ilk önce “Havaya atılan ateş so Devamı..

“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yaza Devamı..

27 Mayıs 1995 tarihinden bu tarafa bir grup insan, gözaltında devletin askeri–polisi tarafından yani bizzat devlet iradesiyl Devamı..

Basına ve Kamuoyuna; Madımak Katliamı insanlığa karşı işlenmiş suçtur.
Madımak katliamı davasında sanıklar lehine “Zaman aşımı kararı” vermek insanlığa karşı işlenmiş 2. Suçtur.
Başbakanın “Zaman aşımı kararı” için “Bu karar Türkiye’ye hayırlı uğurlu olsun!” demesi insanlığa karşı işlenmiş 3. Suçtur!
Madımak Katliamı, Türkiye’de yapılan katliamların, insanlığa karşı işlenen suçların toplamı niteliğindedir. Madımak Katliamı 2 Temmuz 1993’te başlayıp bitmemiştir. Anadolu topraklarında Alevilere, aydın düşünceye, sanata karşı çıkan, saldırgan, gerici güçlerin, devlet gözetiminde ve denetiminde yaptığı bir katliamdır. Madımak Katliamı, Baba İshak, Şah Kalender Çelebi, Pir Sultan Abdal’ın egemen, inkarcı güçler tarafından katledilmesinin devamıdır. Madımak Katliamı Koçgiri, Dersim, Maraş, Malatya, Sivas (4 Eylül 1978), Çorum katliamlarının devamıdır. Tüm bu katliamların dava dosyaları “Bağımsız yargı” tarafından kapatıldı, silindi, ortadan kaldırıldı. Bildiğiniz gibi Madımak Katliamı davası 20 yıldır devam ediyor! 20 yıldır “Aranan” hükümlü katiller “Bulunamıyor!” 19 yıl güya aranan, katliamın bir numaralı hükümlüsü Cafer Erçakmak, Madımak Oteline 500 m. Mesafede evinde ölüyor! Madımak Katliamı hükümlüleri, aranırken askerlik yapıyor! Nikah kıyıyor! Doğan çocuğunu nüfusa kaydettiriyor! Sürücü belgesi alıyor! İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin şirketlerinde çalışıyor! Ve “Bağımsız yargı” 19 yıl sonra Madımak Katliamı davası için “Zaman aşımı kararı” veriyor! Başbakan R. Tayyip Erdoğan “Zaman aşımı kararı” için sıkılmadan “Bu karar Türkiye’ye hayırlı, uğurlu olsun!” diyor. 20 yıldır Madımak yanmaya devam ediyor. Bu tüyler ürpertici, onur kırıcı, hukuk dışı manzara karşısında susan, makamının yetkilerini kullanmayan Sayın Cumhurbaşkanımız birden bire “Madımak Hadisesini araştırmak üzere” Devlet Denetleme Kurulu’nu görevlendiriyor!!! Sayın Cumhurbaşkanı “Sivas’taki 114 sivil toplum kuruluşunun konunun tekrar incelenmesi talebi” üzerine bu görevlendirmeyi yapıyor! Soruyoruz; “Sivil toplum kuruluşu” dediğiniz bu “Kuruluşlar” ne kadar sivildir? Bu “Sivil toplum kuruluşları” Madımak Katliamı sırasında neredeydi? Bu “Sivil tolum kuruluşları” Madımak Oteli önünde toplanan katil sürüsü “Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak!” derken neredeydi? Bu “Sivil toplum kuruluşları” Sivas’ta katliama davet bildirileri dağıtılırken, cihat çağrıları yapılırken neredeydi? Madem bu kadar “Siviller” madem “Gerçeğin ortaya çıkmasını” istiyorlar, neden Madımak Otelinin müze olmasına karşı çıktılar? Sayın cumhurbaşkanımız, bu “Sivil toplum kuruluşlarını” kabul ederken, neden Madımak’ta yakınlarını yitiren mağdur ailelerin randevu talebini kabul etmemiştir? Sayın Cumhurbaşkanı bu kadar masum ve insani bir görüşme talebini kabul etmediği gibi “Sivas Valiliğine havale” etmiştir. Oysa Cumhurbaşkanlığı Makamı çok iyi bilmelidir ki, Sivas’ta yaşayan aile yoktur! Çünkü Madımak’ta yakınlarını yitiren ailelerin Sivas’ta yaşama koşulları yoktur! Soruyoruz; Madımak Katliamı davası hakkında “Zaman aşımı kararı” verilirken, Başbakan “Zaman aşımı kararı Türkiye’ye hayırlı uğurlu olsun!” derken Sayın Cumhurbaşkanının vicdanı sızlamış mıdır? “Madımak hadisesini araştırmak üzere” Devlet Denetleme Kurulunu görevlendiren Sayın Cumhurbaşkanımız, Madımak Katliamı davasında, katliam sanıklarının avukatlığını yapanların AKP’de “Bakan” ve “Milletvekili” olduklarından “Bihaber” olamaz! Soruyoruz; bunca yargı kararına karşın, Madımak katilleri 20 yıldır serbest gezerken Sayın Cumhurbaşkanımızın vicdanı sızlamış mıdır? Soruyoruz; kamulaştırılan Madımak Otelinde saldırganlarla, katliamda yaşamını yitiren canlarımızın adının yan yana yazılmış olması hangi vicdanın, hangi hukukun ürünüdür? Madımak Katliamında yakınlarını yitiren biz aileler, katliamdan tesadüfen sağ kurtulan bizler, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Alevi Bektaşi Federasyonu ve Türkiye kamuoyu “Zaman aşımı kararını” tanımıyor! “Zaman aşımı kararı” insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Bizler Sayın Cumhurbaşkanımızın görevlendirdiği Devlet Denetleme Kurulu’nun Madımak Katliamı hakkında objektif, tarafsız, hukuka uygun bir araştırma yapacağına inanmıyoruz! Bu “Görevlendirme” şu anda yürütülen politik konseptin parçası niteliğindedir. Ortada bu kadar hukuksuzluk, bu kadar skandal varken DDK’nın “Araştırmasına” neden güvenelim?
Bir başka skandal ise şu anda Madımak Katliamı hükümlülerinin “Hasta” oldukları gerekçesiyle Metris Hapishanesine getirilmiş olmalarıdır. Avukatımız Sayın Şenal Saruhan’ın konu hakkında bilgi almak amacıyla Sivas Cumhuriyet Savcılığına sorduğu sorular, savcılık tarafından “Bilgi veremeyiz!” gerekçesiyle ret edilmiştir. Madımak katliamı hükümlüleri “Hasta oldukları gerekçesi” ile tahliye edilmek isteniyor!
Madımak katliamı söz konusu olduğunda yakıcı olan bir başka hakikat daha vardır! Aleviliği tüketmek için “Cami, cemevi projesi” yapan Hoca Efendiler Madımak Katliamını görmeyecek kadar kör, anaların çığlıklarını duymayacak kadar sağır ve hakikati dile getiremeyecek kadar dilsiz ve basiretsizdir! İçinde bulunduğumuz Yası Kerbela Orucunda köşklerde, lüks restoran ve otellerde, inancımızda olmayan “İftar yemeği” verenler ve yiyenler hangi vicdanın sahibidirler?
Değerli Dostlar, Değerli Basın emekçileri;
Madımak Katliamı davası hakkında verilen “Zaman aşımı kararı”
Karar hakkında başbakan tarafından yayınlanan “Kutlama mesajları”
Başbakanın cemevimize “Ucube” demesi,
3. Köprüye bir Alevi katili olan “Yavuz’un” adının verilmesi,
Bir devşirme “Milletvekilinin” cemevlerimiz için “Terör yuvası” demesi,
4 yıldır devam eden ve sahte “Demokrasi paketi” ile sonuçlanan “Alevi açılımı…”
Bunların tamamı AKP iktidarı tarafından yürütülen sistematik bir politikadır. Devşirme “Aleviler” marifetiyle Aleviliği bitirme projesidir.
Hal böyleyken! Uygulanmayan, ihlal edilen yargı kararları varken, Madımak katilleri açıkça devlet ve hükümet tarafından korunup, kollanarak, 20 yıldır turistik gezi yaparken! “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusudur???” Hangi gerekçeyle “DDK” görevlendirilmiştir? Biz bu görevlendirmenin “Haklı ve meşru” olduğuna neden inanalım?... Sayın Cumhurbaşkanının Madımak Katliamı “Araştırması” için Devlet Denetleme Kurulunu “Görevlendirmesi” hukuki, vicdani, objektif bir karar değil, siyasi bir karardır. (15 Kasım 2013)
Madımak Katliamından tesadüfen sağ kurtulan canlar,
Katliamda yakınlarını yitiren Aileler
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği adına
Kemal BÜLBÜL
PİR SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEĞİ GENEL BAŞKANI