
Uğur Kurt cemevi avlusunda polis S.K’nın tabancasından çıkan kurşunla katledildi. Olay ilk önce “Havaya atılan ateş so Devamı..

“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yaza Devamı..

27 Mayıs 1995 tarihinden bu tarafa bir grup insan, gözaltında devletin askeri–polisi tarafından yani bizzat devlet iradesiyl Devamı..

İzmir’in Narlıdere ilçesinde veliler zorunlu din eğitimini protesto ederek çocuklarını derse göndermeme kararı aldı. Okullara bir dilekçe vererek çocuklarının zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden muaf tutulmasını talep eden veliler, devlet eliyle din eğitimine karşı olduklarını ifade etti.
CEREN BÜYÜKTETİK
İzmir’de Alevi nüfusun çoğunlukta yaşadığı Narlıdere ilçesinde veliler ilkokul, ortaokul ve lisede okuyan çocuklarının zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden muaf tutulmasını talep ediyor. Okul müdürlüklerine bir dilekçe vererek taleplerini ileten bazı aileler eğitim döneminin açılmasından bu yana da çocuklarını din derslerine göndermiyor.
‘ÇİLEK KIZ’LI DİN EĞİTİMİ
Zorunlu din eğitimini boykot kararı alan Gökbulut ailesi, İlhan Onat İlköğretim Okulu’nda bu yıl 4. Sınıfa başlayan kızları Deniz’i din derslerine göndermeme kararı aldı. Sadece aile değil, Deniz de derse katılmak istemediğini belirtiyor. 9 yaşındaki Deniz bu yıl ilk kez aldığı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi’nde ilahiler dinlediklerini, çizgifilm karakterlerinin yer aldığı bir video izlediklerini ve yemek duası öğrendiklerini söyledi. Deniz, “Derste izlediğimiz videoda çizgifilm karakterleri üzerinden dini konular anlatılıyordu. Videoda Çilek Kız adlı çizgifilm karakteri de vardı. Bir arkadaşım din derslerine girmeyi sevmediği için eve gidince Çilek Kız bebeğini çöpe atmış” dedi. Zorunlu din eğitiminin farklı mezheplere düşman bir nesil yaratma çabası olduğunu söyleyen Baba Soner Gökbulut, “Herşeyden önce bu dersler pedagojik açıdan yanlış. Derslerde çocuklara cinler, şeytanlar, periler, cehennem gibi kavramlar anlatılıyor. Çocuklar bunlardan psikolojik olarak etkileniyor, rüyalarına giriyor” diye konuşuyor. Gökbulut ailesi dilekçelerinin okul tarafından kabul edildiğini söyledi. Deniz ile aynı sınıfta okuyan D.C’de din derslerine girmeyi istemediğini belirtiyor. D.C’nin annesi, “Ben çocuğumun Alevi olarak kendi kültürünü öğrenmesini istiyorum. Biz ona zamanı geldiğinde dini bilgileri aktarmak istiyorduk” dedi.
‘KARANLIKTA KORKUYORUZ’
Didem Işıklı Ortaokulu’nda 5. sınıfa başlayan Baran G. de din dersine girmek istemediğini belirtiyor. 10 yaşındaki Baran, “Sürekli Kur’an-ı Kerim ile ilgili arapça şeyler görüyoruz. Geçen sene cinden, şeytandan bahsettiler. Evde yalnız kalınca ya da karanlıktan korkuyorum. Bir arkadaşım bunlar anlatıldıktan sonra ağaçların gölgelerini farklı renklerde gördüğünü söylemeye başladı. Şeytanın saf ateşten yapıldığını ve gözlerinin kırmızı olduğunu söylediler. Arkadaşım da karanlıkta kırmızı gözler gördüğünü söylüyordu” şeklinde konuşuyor. Baba Ali G. ise “Bizim gibi karşı çıkan birçok Sünni arkadaşımız da var” diyor.
‘VATANDAŞ MÜCADELE ETMELİ’
Görüştüğümüz İlhan Onat İlköğretim Okulu’nun müdürü Cengiz Özdemir ise kendisine şimdiye kadar iki dilekçe geldiğini belirterek, “Ben daha çok dilekçe geleceğini düşündüm. Çünkü burası Alevilerin yoğun olduğu bir bölge. Dilekçeleri Milli Eğitim Bakanlığı’na göndermek için talebin artmasını bekliyorum. Karar verecek kişi ben değilim. Böyle bir talep varsa dikkate almak zorundayım. Bu öğretmenin sorunu değil, vatandaşın sorunu. Vatandaş mücadele etmeli” dedi.
SÜNNİ’LER DE TEPKİLİ
Sümer ailesi de boykota katılan aileler arasında yer alıyor. Sünni bir aile olduklarını ifade eden baba Nazif Sümer ortaokul 2. sınıfta eğitim gören oğlu Utku’nun din dersi almasını istemediğini ifade ediyor.
‘ZORUNLU EĞİTİME KARŞIYIZ’
Narlıdere Hacı Bektaşi Veli Derneği Başkanı Mustafa Aslan yıllardır din eğitiminin müfredatında değişiklikler yapılmasına rağmen uygulamanın müfredata bağlı olmadığını belirtti. Din dersinin sadece Alevilerin sorunu olmadığını ifade eden Aslan, “Hocalar ‘Selamün Aleyküm diyerek sınıfa giriyor. Namazla, cennet, cehennemle öğrencileri korkutuyorlar. Birçok okulda din öğretmenleri idareci konumuna geldi. Alevilik de, Sünnilik de olsa devlet eliyle bir dinin öğretilmesine karşıyız. Eğitimi aile içinde ebeveyn vermeli. Ramazanda oruç tutmadıkları için dışlanan çocuıklar biliyoruz. Ailelerin meşru haklarını kullanarak verdikleri mücadeleye destek oluyoruz. Bu boykota bütün ailelerin katılmasını sağlamaya çalışıyoruz. Ancak birçok ailenin kaygıları var. Alevi oldukları için devlet tarafından fişlenme kaygısı yaşıyorlar. Çocuklarına düşük not verilmesinden, eğitim hayatlarının kötü etkilenmesinden endişeleniyorlar. Başbakan’ın kin ve nefret dolu konuşmaları da Alevilere korku veriyor” dedi. Aslan, “Din eğitimini istemeyen ailelere AİHM’deki kararların uygulanması yönünde toplu bir dava açılmasını da sağlayacağız. Dernek olarak yanlarındayız” diye konuştu.
***
AİHM kararı
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 2007 yılında, kızı Eylem Zengin'nin okulda zorunlu din dersi almasına karşı çıkan Alevi baba Hasan Zengin'in açtığı davada "Eğitim sırasında devletin, ebeveynlerin dini inançlarına saygı göstermesi gerekir" diyerek, din dersinin zorunlu olamayacağına hükmetmişti. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin sonucuna varan mahkeme Türkiye'nin Zengin'e mahkeme masrafı olarak 3 bin 726 avro ödemesini kararlaştırmıştı.
Danıştay kararı
Danıştay 8′inci Dairesi 2008 yılında verdiği bir kararla, Alevi öğrencilerin zorunlu din derslerinden muaf tutulabileceklerine karar vermişti. Aynı daire 31 Ağustos 2012’de verdiği kararında ise içtihat değişikliğine giderek, yerel mahkemenin Antalya’da bir Alevi ailesinin çocuğunun din dersinden muaf olmasına ilişkin kararını bozmuştu. Danıştay son kararında mevcut müfredatın “din eğitimi” değil, “din kültürü ve ahlak bilgisi öğretimi” niteliği taşıdığına hükmetmişti.