Uğur Kurt cemevi avlusunda polis S.K’nın tabancasından çıkan kurşunla katledildi. Olay ilk önce “Havaya atılan ateş so Devamı..
“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yaza Devamı..
27 Mayıs 1995 tarihinden bu tarafa bir grup insan, gözaltında devletin askeri–polisi tarafından yani bizzat devlet iradesiyl Devamı..
Öğretmen Suat Özcan, görev yaptığı okulda yürütülen bir soruşturma için okula gelen MEB denetçilerinin 'Alevi misiniz? sorusunu yargıya taşıdı.
Ankara’daki Mamak Yunus Büyükkuşoğlu Anadolu Lisesi’nin öğretmenlerinden Suat Özcan, okulda yürütülen bir soruşturma kapsamında görevlendirilen Milli Eğitim Bakanlığı denetçilerinin, kendisine ilişkin diğer öğretmenlere “Alevi olup olmadığı” yönünde sorular yöneltmesi üzerine savcılığa suç duyurusunda bulundu. Bakanlık yetkilileri ve denetçilerinin ‘görevi kötüye’ kullanmaktan cezalandırılması istendi.
Mamak Yunus Büyükkuşoğlu Anadolu Lisesi’nde yaşanan, kamuoyuna da “MEB’den skandal Alevilik sorgusu” şeklinde yansıyan olay nedeniyle öğretmen Suat Özcan, üyesi olduğu Eğitim-Sen yöneticileriyle Ankara Adliyesi’ne geldi. Adliye önünde açıklama yapan Eğitim-Sen Ankara 1 Nolu Şube Başkanı Doğan Kaya, okulda müdür yardımcısı olarak görev yapan Tuncer Küllücek’in, hakkında bir soruşturma sürerken, kendisini şikayet eden felsefe öğretmeni Suat Özcan ile soruşturmayı yürüten il müfettişi Cengiz Karahan’ı “Şikayetçi öğretmen de soruşturmayı yapan müfettiş de ‘Alevi’ diyerek” Bakanlığa şikayette ettiğini anımsattı. Bakanlık’tan gelen iki denetçinin de öğretmen ve müfettişin “Alevi olup olmadıklarını” sorgulayarak büyük bir skandala imza attığını vurgulayan Kaya, “MEB, söz konusu inceleme-soruşturmada alevi olup olmadığı hem üyemiz Suat Özcan’a, hem de okuldaki iş arkadaşlarına sormuş, kendisinin ve söz konusu kişilerin mezhebi konusunda açıklama yapması istenmiştir. Söz konusu sorgulama hem yasalara, hem de temel insan hak ve özgürlüklerine aykırıdır” dedi. Kaya, yaşananların Türkiye ’de ayrımcılığın bizzat resmi kurumlar eliyle yapıldığının göstergesi olduğunu savunarak, Bakanlık’ta soruşturma emrini verenlerle, soruşturmayı yürütenler hakkında kamu davası açılmasının talep edileceğini söyledi.
Eğitim-Sen Genel Merkez Mali Sekreteri Abdullah Karahan da burada yaptığı açıklamada, sendika olarak ‘ötekileştirilen’, ‘ayrımcılığa’ uğrayan kim varsa onun yanında olacaklarını belirterek, “Ben varım demek ancak mücadele ile gerçekleşebilir. Biz de ötekileştirilen kim varsa onunla beraber olacağız, mücadeleyi onunla beraber büyüteceğiz” dedi.
