Uğur Kurt cemevi avlusunda polis S.K’nın tabancasından çıkan kurşunla katledildi. Olay ilk önce “Havaya atılan ateş so Devamı..
“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yaza Devamı..
27 Mayıs 1995 tarihinden bu tarafa bir grup insan, gözaltında devletin askeri–polisi tarafından yani bizzat devlet iradesiyl Devamı..
Didim Alevi Bektaşi Kültür Merkezi ve Cemevi Derneği adına Hasan Dikçe 2 Temmuz Sivas Katliamı ile ilgili yazılı açıklamada bulundu. Dikçe Sivas Madımak'ta sadece otelin değil toplumun vicdanının yandığını belirterek, yangının halen sürdüğünü söyledi.
2 Temmuz Sivas Olaylarının 20. yılında yazılı bir açıklamada bulunan Didim Alevi Bektaşi Kültür Merkezi ve Cem evi Derneği adına Hasan Dikçe Sivas olaylarının İnsanlık tarihine bir utanç tablosu olarak yer alacağını söyledi. Dikçe açıklamasını şöyle sürdürdü; "Buradan tam 20 yıl önce Sivas 'da Madımak otelinde; gerici, şeriatçı, faşist güçler tarafından bir katliam yapıldı. Devlerin ve güvenlik güçlerinin gözetiminde bu insanlık dışı katliam tüm dünya halklarının gözü önünde açıktan hayata geçirildi. İnanmanın, direnmenin sembolü olan Pir Sultan Abdal'ın anma etkinlikleri için Sivas'a giden Aydın, yazar sanatçı, şair ve yazarlardan oluşan 33 kişi ve 2 tane otel çalışanı olmak üzere toplam 35 kişi diri diri yakılarak katledildiler. Bozuk düzende sağlam çark olmaz, gelin canlar bir olalım, dönen dönsün ben dönmezem yolumdan diyenlerin katledilmesi sadece yurdumuzda değil, insanlık tarihine de bir utanç tablosu olarak geçmiştir.
Katliam gününü bir hatırlayın. Halen belleklerimizdedir. Ne şeriatçıların Allah adına can almaya geldik naralarını, ne güvenlik güçlerinin şeriatçı katil sürüsüne nazik tavırlarını, ne saatlerce süren yangında otele ve yangına müdahale etmeyenleri, ne belediye başkanının Gazanız mübarek olsun demesini, ne dönemin siyasilerinin söylemlerini unutmadık.
Ülkemiz tarihinde çeşitli dönemlerde kitlesel katliamlar yaşanmıştır. Yakın tarihimize baktığımızda 1 Mayıs 1977 Maraş, Çorum, Sivas ve Gazi katliamları, Ceza Evi katliamları 12 Eylül sürecinde yaşanan bireysel ve toplu katliamlar bunların örnekleridir. Tüm bu katliamlarda devlerin güvenlik güçleri ve dönemlerin siyasi iktidarları seyirci kalmışlardır. Ve bir süre sonrada hiçbir şey olmamış gibi olaylar unutturulmaya çalışılmıştır. Katliamların gerçek sorumluları tespit edilip cezalandırılmamıştır. Bunun içindir ki halen ırkçı- faşist- provokatif saldırılar devam etmektedir. Halklar arasında düşmanlıklar yaratılmaya çalışılmaktadır. Ekonomik ve siyasal alanda çözümsüzlüğe düşen iktidarlar, Şovenizme sarılarak, halkları birbirine düşürmeye çalışmaktadır.
Bizler Sivas katliamının ardındaki güçleri, gerçek katilleri biliyoruz. Bunun için bu acıların bir daha yaşanmaması, yaşananların unutulmaması için önce kendisi ve karşısındakinin yaşam hakkı eşitliğine saygı temelinde, tüm farklılıklarımız ile beraber bir arada kardeşçe barış içinde yaşamı savunmalıyız.
Dostlar; Sivas Madımak Katliamı hepimizi yaktı, yanan sadece madımak değildi, hepimizden bir parça yandı. Madımak yangını bizim yüreklerimizde yanmaya devam ediyor. Çünkü bu yangın toplum vicdanında halen yargılanmadı, gerçek katiller yargılanmadı bu ateş bizleri yakmaya devam ediyor."
İHA
