Uğur Kurt cemevi avlusunda polis S.K’nın tabancasından çıkan kurşunla katledildi. Olay ilk önce “Havaya atılan ateş so Devamı..
“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yaza Devamı..
27 Mayıs 1995 tarihinden bu tarafa bir grup insan, gözaltında devletin askeri–polisi tarafından yani bizzat devlet iradesiyl Devamı..
İstanbul’da temeli atılan üçüncü boğaz köprüsünün ismine Alevi örgütlerinden tepkiler sürüyor. Alevi Kültür Dernekleri (AKD), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) ve Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı’nın (HBVAKV) ortak açıklama yaparak, köprünün yapımı sırasında doğa ve çevre katliamının yaşandığını, bu nedenle de köprüye verilen “Yavuz Selim” adının örtüştüğünü belirtti.
Alevi katliamıyla anılan Yavuz Sultan Selim adının derhal değiştirilmesini ve köprüye Hacıbektaş Veli adının verilmesini isteyen Alevi örgütleri, hükümetin politikalarına karşı 2 Haziranda Kadıköy’de, 4 Nisanda Meclis önünde eylem yapacaklarını belirtti.
PSAKD’de yapılan toplantıda ortak açıklamayı okuyan PSAKD Genel Başkanı Kemal Bülbül, temeli atılan üçüncü boğaz köprüsünün AKP’nin Yeni Osmanlıcılık politikaları çerçevesinde isimlendirildiğini söyledi.
Köprü ve otoyol yapımında doğa ve çevre katliamı yapıldığına dikkat çeken Bülbül, “Bu katliam tam da köprüye verilen Yavuz Selim adına uyan bir tutum. Ecdadı Yavuz Selim, Şeyhül İslam’ın fetvaları ile Alevileri katletti. Torunları Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, müftülerin fetvaları ile doğayı, çevreyi katlediyor, bu da yetmiyor Alevilerin katili olduğu dünya tarafından bilinen birinin adı iki kıtayı birbirine bağlayan köprüye veriliyor.Yazıklar olsun!” dedi. Bülbül, hükümetin tutumunu utanç verici olarak nitelendirerek, köprü isminin derhal değiştirilerek Hacıbektaş Veli adının verilmesini istedi.
GERGİNLİK SİYASETİ YAPILIYOR
AKP’nin, inkar, nefret ve şiddet dilini her alanda kullandığını belirten Bülbül, yaklaşık 11 yıldır hükümet yetkililerinin ve Başbakan’ın Alevilere karşı sistematik asimilasyon politikası uyguladığını söyledi.
HAK İHLALLERİ HER GÜN ARTIYOR
Bir günlük Alevi hak ihlalleri bilançosunu açıklayan Bülbül, TRT’nin gazeteci Nedim Şener’in hazırladığı “Aleviler Ne İstiyor” başlıklı yazı dizisine “Sakıncalı” gerekçesiyle uyguladığı sansürü hatırlattı. Bülbül, Ankara Dikmen’de Alevi yurttaşların posta kutularına katliam tehditleri içeren bildiriler dağıtıldığını, Yozgat’a bağlı Bahadın Kasabası’nda ise TÜİK’in Diyanet İşleri Başkanlığı talimatıyla alan araştırması adı altında ırkçı, asimilasyoncu bir anket çalışması yaptığını belirtti.
AKD Genel Başkanı Doğan Demir ise eskiden Alevilerin katledildiğini, şimdilerde ise Aleviliğin katledildiğini belirtti. Hükümetin isim konusunda ısrarcı olmamasını temenni ettiklerini ifade eden Demir, “Bu yanlıştan dönülmezse demokratik tepkimizi göstereceğiz” dedi. HBVAKV Genel Başkanı Ercan Geçmez de AKP hükümeti için halifeliğin ve şeriatın ne denli önemli olduğunu AKP’li vekil ve bakanların Meclis konuşmalarından bildiklerini söyledi. Yaklaşık 1 ay önce Eskişehir Yolu üzerine açılan Ahmet Hamdi Akseki Camisinin isminin utanç verici olduğuna dikkat çeken Geçmez, “Dertleri nedir bilmiyoruz ama kimse Alevi-Sünni kavgası beklemesin.
Bu ülkenin şerefli insanları buna izin vermeyecek. Köprüye verilen isim sorunu herkesin sorunudur. Yavuz ismi kalırsa biz de viyadük ve tünellere Abdullah, Recep isimleri vereceğiz” dedi.
(Ankara/EVRENSEL)
