Uğur Kurt cemevi avlusunda polis S.K’nın tabancasından çıkan kurşunla katledildi. Olay ilk önce “Havaya atılan ateş so Devamı..
“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yaza Devamı..
27 Mayıs 1995 tarihinden bu tarafa bir grup insan, gözaltında devletin askeri–polisi tarafından yani bizzat devlet iradesiyl Devamı..
Alevi-Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Şahkulu Sultan Vakfı’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda Alevi kuruluşu “Alevilerin katılımının olmadığı hiçbir çözüm Türkiye’ye huzur getirmeyecektir” şeklinde ortak bir açıklama yaptı.
Alevi kuruluşları dün sabah Küçükçekmece’deki Garipdede Türbesi’nde düzenlenen basın toplantısına Alevi Vakıfları Federasyonu’ndan Dursun Altınay, Alevi Bektaşi Federasyonu’ndan Servet Kılıç, Hacı Bektaşi Veli Dedesi Veliyettin Ulusoy, Şahkulu Vakfı Başkanı Mehmet Tural, Garipdede Dergâhı Başkanı Celal Fırat, Alevi Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Hüsniye Takmaz, Sultangazi Pir Sultan Abdal Cemevi Başkanı Zeynel Odabaş ve Nurtepe Cemevi Başkanı Zeynel Şahan katıldı.
Şahkulu Vakfı Başkanı Mehmet Tural tarafından okunan ve Alevi örgütlerinin taleplerinin 6 madde halinde sıralandığı açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Cemevlerinin yasal statüye kavuşturulması, el konulan vakıf ve dergâh mallarının geri verilmesi, zorunlu din dersleri ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılmasını istiyoruz. Adına ‘Barış Süreci’ dedikleri bu süreçte barışın İslam bayrağı altındaki din kardeşliği bağlamında sağlanmaya çalışılacağı izlenimi yaratılmakta. Bu algı biz Alevileri son derece rahatsız etmekte. Barışa katkı sunmayacağı sonucuna götürmektedir. Hiç kimsenin dışlanmadığı ve ötekileştirilmediği bir yapı oluşturulmalıdır.”
Açıklamada şöyle devam edildi: “Alevilerin kendilerini özgür ve eşit yurttaş olarak görüp algılamadıkları bir süreç gerçek anlamda bir barış olarak telakki edilemez. Bu haklar kimsenin lütfuna bağlı haklar olmayıp tabii insan haklarıdır. Aleviler sorunlarına sahip çıkmayan demokrasi, barış, özgürlük ve eşit yurttaşlık ekseninde çaba göstermeyen hiçbir siyasi kuruluşa destek olmayacaklardır.”
Reyhanlı’daki bombalı saldırıya da dikkat çekilen açıklamada “Türkiye’nin gereğinden fazla komşu ülkelerin iç işlerine karışması nedeniyle Suriye’deki olayların Türkiye’ye yansıması sonucu Reyhanlı’da 51 yurttaşımızın hakka yürümesi bizleri üzmüştür. Hangi güç ve mihrak tarafından yapılmış olursa olsun olayı şiddet ve nefretle kınıyoruz” değerlendirmesi yapıldı. (Cumhuriyet)
