English French German Italian Japanese Chinese Russian Spanish
Üye Girişi
Kullanıcı Adı :
Şifre :
Son Makaleler
Ali KENANOĞLU
Başörtülü bacımızı cami avlusunda katletseler!

Uğur Kurt cemevi avlusunda polis S.K’nın tabancasından çıkan kurşunla katledildi. Olay ilk önce “Havaya atılan ateş so Devamı..

Turan ESER
Küreselleşen Kerbela

“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yaza Devamı..

Ali KENANOĞLU
500 haftadır aynı yerde

27 Mayıs 1995 tarihinden bu tarafa bir grup insan, gözaltında devletin askeri–polisi tarafından yani bizzat devlet iradesiyl Devamı..

Facebook
Haber Bülteni
Ad Soyad :
E-Mail :
Erdoğan’ın Seçim Paketi
Yayınlanma Tarihi: Çarşamba, 02 Ekim 2013
Erdoğan’ın Seçim Paketi
Yazar: Turan ESER
Seçimler yaklaştı. Yine bildik kurgular! Erdoğan klasiği seçim “konuşmaları”. AKP tipi paketleme politikası. İçeriğini Başbakandan ve hazırlayanlardan başkasının bilmediği, katılımcılık ve şeffaflık ilkesinin ayaklar altına alındığı “paket” sadece yandaş medyanın “sığdırıldığı” salonda açıklandı. Hakikatin ve halkın yanında duran basının haber yapma ve soru sorma hakkı yasakladı. BirGün, Özgür Gündem, Evrensel, IMC TV, Hayat Tv, Aydınlık, Sözcü, Sol, Yeniçağ ve Halk TV gibi medya kuruluşlarına yasak ve sansür uygulandı. Mazeret; “salon yetersiz”! Erdoğan’ın paketi seçim yatırımı olarak açıklandı ve Oy’a tahvil edilecek. Adı “demokrasi paketi”! Fakat milletin vekilleri hazırlamadı ve tartışamadı. Sivil toplum örgütleri ve halkta görüş belirtemedi. Muhalefet partiler bilmedikleri paket hakkında fikir yürütemedi ve öneri sunamadılar. Tek adamlık “paket” uzman kadro ile hazırlanıp, seçim propagandasına dönüştürüldü. Halksız bir hazırlıkla, halksız “demokrasi paketi”, Başbakana yakışır şekilde paketlendi. Demokrasinin evrensel değerleri ve kucaklayıcı dili yok. Paketin dili istismarcı, mezhepçi ve kendine demokrat! Ülkenin demokrasiye ihtiyaç var. Milyonlarca Alevinin, Kürdün ve tüm mağdur toplumsal kesimlerin gasp edilmiş hakları halen iade edilmedi. Haksızlık sürüyor. Erdoğan’ın “paketine” Alevi talepleri sığmadı. Alevi taleplerine ilişkin bilgiler ise, başka bir çalışma ile Alevi vicdanını Sünnilik ekseninde kamulaştırmayı hedefliyor. Buna itirazların çok yaygın olacağı endişesi ile son dakika da paketten çıkarılmış olduğu artık sır değil. Sünnilik ekseninde Alevilere devletin dini “kimlik dayatması” AKP ile sürerken, Alevi vicdanı ve inancı kamulaştırmayı hedefleyen hükümet dayatmaları paketin dışında tutuldu. PARAN KADAR KÜRTÇE Kültürel kimlik hakları ve eşit yurttaşlık ekseninde Kürt taleplerinin karşılanması için, Erdoğan’ın “paketi”ne umut bağlanamayacağı netleşti ve “umut” bir kez daha hüsrana dönüştü. Özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin önü açılıyor. Ama Türkçe dışında anadilde eğitim hakkı, bir kamu hizmeti olarak görülmüyor. Eşitlik ihlali halen sürüyor. Yani parası olan Kürt anadilini öğrenebilecek. Ya parası olmayan Kürt? Demokrasi insan haklarına dayalıdır. Anadilde eğitim hakkı bir kamu hizmetidir. Özel ve cemaat okullarında olması gereken zorunlu din eğitimi kamusal hizmet olarak dayatılırken, ana dilde eğitim kamu hizmeti olarak görülmüyor! HEM SUÇLU HEM GÜÇLÜ Azınlık malları, azınlıklara, Mor Gabriel kilisesi zaten Süryani cemaatine ait ve devletçe gasp edilmiş hakların geri iadesi demokratikleşme olarak pazarlanamaz. Bu devletin gaspçı ayıplarından ve günahlarından kurtulmasıdır. Alevi-Bektaşilere ait 600 üzerinden Dergâh ve Tekke devlet tarafından gasp edilmiştir. AKP devleti bu ayıbından neden kurtarmadı? Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması ve Alevi talepleri ayrı bir çalışmanın ürünü olarak çıkartılması manidar değil mi? Alevi taleplerinin demokrasi ve hukuk zeminden karşılanmasını ertelemek nasıl açıklanabilir! Paket “inanç özgürlüğü” değil, kamusal alanın Sünnilik ekseninde muhafazakârlaştırılmasını hedeflenmiştir. Roman enstitüsü ve Hacı Bektaşi Veli Üniversitesi ismi, kamusal alanın dinselleştirilmesini örtüsü değil de neyi? Kamuda başörtüsü engelini kaldıran paket, Sünnilik dışındaki inanç gruplarına, azınlık inançlarına aynı hakkı tanımadıkça, kimin payına inanç özgürlüğü, kimin payına ayrımcılık ve eşitsizlik düşecek, diye soramayacak mıyız? Onbir yıllık AKP otoriterliği “kimlik dayatmasını” devam ettirmedi mi? Cemevinin ibadet yeri olmadığı ve Aleviliğin ne olduğunu ifade ederek teolojik tanım dayatmalarını yapan bizzat Başbakan değil miydi? Ne değişti?
Etiketler: yazar,turan eser,Erdoğan’ın Seçim Paketi