English French German Italian Japanese Chinese Russian Spanish
Üye Girişi
Kullanıcı Adı :
Şifre :
Son Makaleler
Ali KENANOĞLU
Başörtülü bacımızı cami avlusunda katletseler!

Uğur Kurt cemevi avlusunda polis S.K’nın tabancasından çıkan kurşunla katledildi. Olay ilk önce “Havaya atılan ateş so Devamı..

Turan ESER
Küreselleşen Kerbela

“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yaza Devamı..

Ali KENANOĞLU
500 haftadır aynı yerde

27 Mayıs 1995 tarihinden bu tarafa bir grup insan, gözaltında devletin askeri–polisi tarafından yani bizzat devlet iradesiyl Devamı..

Facebook
Haber Bülteni
Ad Soyad :
E-Mail :
2014 seçimleri 1989 gibi sonuçlanabilir!
Yayınlanma Tarihi: Salı, 20 Ağustos 2013
2014 seçimleri 1989 gibi sonuçlanabilir!

Son iki haftadır, Maraş’tan Didim’e, İstanbul’dan Hacıbektaş’a birçok yerde konferanslara, panellere, kitap fuarlarına katıldım. “AKP dışı” güçlerin tümünde ciddi bir değişim isteği var ama bunun nasıl olacağı konusunda kafalar oldukça karışık. CHP’nin kendi üyelerinden, “klasik oy potansiyeli” Alevilere, ulusalcılardan Kürtlere, çevrecilerden sosyalistlere kadar hemen hemen herkes, yerel seçimlere 8 ay kala CHP’nin nasıl bir hamle yapacağını merak ediyor. CHP bayram sırasında gazetelere verdiği tam sayfa ilanlarda aslında ne yapacağını genel olarak söyledi ama görünen o ki, ilanlarda söylenenler henüz sokakla buluşamamış durumda…

AKP cephesinde ise işler “gerilim politikasını” tırmandırmada netleşmiş gözüküyor. Mısır’daki son gelişmeler ve yaşanan katliamlar, Başbakan Erdoğan için “hayat öpücüğü” olmuş gibi. Mısır üzerinden demokrasi kahramanlığı yapan Erdoğan, bunu her zaman yaptığı gibi mağdur edebiyatı ile birleştirerek, “Türkiye’yi kuşatacaklar” diyor ve gerilimi tırmandırmayı tercih ediyor.

Bu kuşatma edebiyatı, Gezi Parkı’nda çadırları yakan ekibin “Ankara’dan gelen emirle” işbaşı yaptırılması, Hacıbektaş’ta Bekir Bozdağ’a karşı yapılan protestonun ve saldırının faturasının ısrarla CHP’ye kesilmeye çalışılması ve “Eylül sendromu” ile buluşuyor. “Kahrolsun Demokrasi” pankartları sokaklarda taşınmaya başlıyor… Gezi direnişi ile on bir yıl sonunda ilk kez “yenilen”, Suriye’de kelimenin tam anlamıyla maskara olan, Mısır’da, Cezayir’de, Tunus’ta siyasal İslamın hızlı çöküşü ile psikolojisi de iyice bozulan, demoralize olan AKP’nin şu anda gerilim siyaseti dışında başka bir yolu da işin doğrusu yok gibi gözüküyor… AKP-Cemaat kapışmasının bütün bu gelişmelerin tuzu biberi olduğu ise kesin. İktidarın yönetme sıkıntısı arttıkça ve kudreti azaldıkça bu sıkıntının parçalanmaya dönüşeceğini söylemek için müneccim olmaya gerek yok! Muhalefeti çok iyi beceren siyasal İslamla iktidarın dokusu asla uyuşmuyor, çünkü siyasal İslam demokrasiyi reddediyor!

İşte böyle bir ortamda CHP’ye büyük bir görev düşüyor. Gerilim siyasetini benimseyen bir iktidara karşı altan alan, yalnızca itiraz eden, laf yetiştirmeye çalışan bir CHP asla başarılı olamaz. Yoksulluk ve yolsuzluk edebiyatı da AKP ile “baş etmeyi” sağlamaz! Kaldı ki, AKP ile laf cambazlığında ve manipülasyonda baş etmenin 11 yıllık iktidar süresi içinde kolay olmadığını yeterince gördük! Bu garip gerçekliğe “ulaşılması oldukça zor olan” CHP’li belediye başkanlarının durumunu da dahil ettiğimizde iş daha da karmaşık bir hal alıyor.

Belki, orta yerde CHP ya da BDP’li “örnek belediye modelleri” veya “efsane belediye başkanları” olsa işimiz 2014 yerel seçimlerinde daha kolay olacak ama bunlar da yok! 600 civarında belediyeyi elinde tutan CHP ve BDP belediyeleri içinde bir iki özel durum dışında bir tane bile “efsane belediye başkanı” yok! Sol, sosyal demokrasi, aradan onca sene geçmesine rağmen halen Fikri Sönmez ve Vedat Dalokay’ı aşamamış durumda!

AKP’nin yalnızca Mısır’a sarılmak zorunda kaldığı, gerilim dışında başka bir şey üretemediği koşullarda, yalnızca kişiler üzerinden bir yerel seçim politikası üretilemez. Kuşkusuz yerel adaylar önemlidir ama asıl önemli olan, parti politikası ve onun yayacağı siyasi havadır! Aday adaylarının kendilerini göstermek için Genel Başkan’ın arkasından açılıştan açılışa koştuğu bir ortamdan başarı çıkmaz! Oysa, sokaklarda, meydanlarda büyük bir birlik ve değişim isteği var. Gezi’nin değişim isteyen herkese açıkça gösterdiği gibi, muhalefetin tümünü sandıkta birleştirecek devrimci bir politikaya acil ihtiyaç var!

CHP yüzünü MHP’ye ve sağa dönerek bunu gerçekleştiremez. “Milli hükümet” gibi sağcılardan, milliyetçilerden medet ummak zaman kaybıdır. Yüzü sola dönük ve “toplumcu belediyeciliği” öne çıkaran bir CHP, yerel seçimlerde Gezi’de yaşanan o muhteşem “mücadele arkadaşlığını, dayanışmayı ve birliği” sağlayabilir. Böylece İzmir, Eskişehir, Antalya ve Mersin’e paralel olarak İstanbul, Ankara ve Adana yeniden alınabilir! İşte o zaman Türkiye 2014 yerel seçimlerinde 1989 başarısı ile yeniden tanışır. Lafı uzatmaya gerek yok; Gezi direnişleri bize bunun mümkün olabileceğini açıkça gösterdi!

Etiketler: 2014 seçimleri 1989 gibi sonuçlanabilir,necdet saraç,yazar,gezi direnişi