English French German Italian Japanese Chinese Russian Spanish
Üye Girişi
Kullanıcı Adı :
Şifre :
Son Makaleler
Ali KENANOĞLU
Başörtülü bacımızı cami avlusunda katletseler!

Uğur Kurt cemevi avlusunda polis S.K’nın tabancasından çıkan kurşunla katledildi. Olay ilk önce “Havaya atılan ateş so Devamı..

Turan ESER
Küreselleşen Kerbela

“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yaza Devamı..

Ali KENANOĞLU
500 haftadır aynı yerde

27 Mayıs 1995 tarihinden bu tarafa bir grup insan, gözaltında devletin askeri–polisi tarafından yani bizzat devlet iradesiyl Devamı..

Facebook
Haber Bülteni
Ad Soyad :
E-Mail :
İktidarı Melekleştir,Muhalefeti Şeytanlaştır
Yayınlanma Tarihi: Salı, 30 Temmuz 2013
İktidarı Melekleştir,Muhalefeti Şeytanlaştır
Yazar: Turan ESER

"Dalkavukluğun sağladığı çıkar,

dürüstlüğün kazandırdığı faydadan daha fazla olursa

o ülke batar."

Montesquieu

Kin, kibir, nefret, kıskançlık, bencillik, ihtiras, yalakalık, yalancılık, dalavere, dinbazlık ve düzenbazlık gibi kötü huylar, kendine çıkar sağlamak ve statü yaratmak isteyen insanı teslim alan bir tür bulaşıcı hastalık.

Hastalığın maddi ve mevki getirisi olduğu düşünülüyor. “Gemisini yürüten kaptandır” öğüdüne sadıklar. Gemilerinde, dayanışma, paylaşım, sevgi, toplumculuk, dürüstlük, gazetecilik aşkı ve insan hakları yok. İktidarın gemisinde kaptan değil, ancak değiştirilebilir tayfalar oluyorlar. Değişmemek için siyasal medyumluk ve dalkavukluklarını dört dörtlük yapıyorlar.

Geçmişlerine unutkan, bugünlerine yeni doğmuş gibi bakıyorlar. Gelecekleri ise belirsiz! Çocuklarına çöken “yükseliş” hikayelerini hangi yalanlarla anlatacaklarını düşünüyorlar.

Akılları kiralık.

Ruhları satılık.

Kalemleri fiyatlıdır.

Hakikatlere yabancılar.

İktidarın sözcüsü oluyorlar ve hakikatlere saldırıyorlar. İnkârı inkâr ediyorlar ve Alevilere, Kürtlere “açılım” düşü satıyorlar. Hayallerindeki hayalleri pazarlıyorlar.

İktidar yalanlarına duyulan sorgusuz aptallaşmaya aracılık yapıyorlar. İnsanla, onuru ve hakları üzerinden ilişki kurmayı sevmiyorlar. Onun zaaflarına, hassasiyetlerine ve maddi mağduriyetlerine seslenerek teslim almaya çalışıyorlar. Ötekileştirilmişliği, açlığı ve yoksulluğu istismar ediyorlar.

Kalemleri ve dilleri vicdan, ahlak ve adalete yabancılaşıyor. Kabarık cüzdanla, iktidarın sunduğu mevkide yolculukla sınırlı ve baş döndürücü bir yolculuğun içindeler. Kraldan daha krallar!

 

İktidar kurgusu medya tiyatrolarına inanan saflığının tavan yaptığı ülkemizde, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” ve “işimi yoluna koyayım” diye inanmış görünen her dönemin medya şarlatanı kast oyuncuları oluyorlar.

İyi oyuncular.

Döneklik müptelası olurlar.

İyi pazarlıyorlar.

Düşünen insanı, sorgulayan aklı öldürmektir işleri.

İktidarın övdükçe, hakikatleri ve zulmü yalanlaştırdıkça prim alırlar. Demokrasiye ve topluma zarar verdikleri kadar iktidara faydalı hizmet etmiş olurlar.

Sosyal ve siyasal hakikatleri nasıl öldürürken, demokrasi düşmanı barajlı ve darbeci siyasi partiler kanunuyla sandıkla sınırlı otoriterliği kutsallaştırırlar. Toplumsal aptallaştırmayı hedefleyen İslamcı medya programları sistematik şekilde pazarlarken, her yolu mubah görüyorlar.

Hakikatin ve adaletin yoldaşları olan gazetecilerden yandaş yaratamayınca, işten atar ve istifaya zorlarlar. Medya dünyasında sistematik ihale işgalleriyle yandaşlığı yaygınlaştırırlar. Dün Nuray Mert, Ece Temelkuran ve Banu Güven gibi meslektaşlarımızı hedefe koyanlar, bugün Can Dündar’ı hedef alıyor.

Halk sadece iktidarın dinleyicisi, seyredeni ve okuyanı haline getirilirken, muhalif ses kısılmaya, kalemleri kırılmaya çalışılıyor.

Hegemonya kurmak için sadece iktidar konuşsun, program yapsın ve yazsın istiyorlar. Yandaş tek taraflı monolog siyasal iletişim kuruyor. İktidar habercisi, reklamcısı, dizicisi, analizcisi ve yorumcusu bizzat başbakan ve iktidar üzerinden okuyorlar. Hakikatlere karşı propaganda! Kırk TV ekranında, kırk ağızdan aynı cümleler çıkıyor.

Ya hakikatler?

65 Gazetecinin cezaevinde olması?

Gezi’de ölümler? Cadı avı?

Katliamlar?

21 gazetecinin işten atılması?

37 gazetecinin istifasının istenmesi?

Yandaş medyumlar görmez gözleri bu hakikatleri! Hakikatlere susukunlar. Görevleri nettir; İşgal edilmiş yüzde seksen medya ile hakikatleri öldürmek ve toplumsal algıyı ve aklı aptallaştırmak!

Ne için mi?

Çünkü o istiyor!

Etiketler: birgün,yazar,turan eser,iktidar,muhalefet,