English French German Italian Japanese Chinese Russian Spanish
Üye Girişi
Kullanıcı Adı :
Şifre :
Son Makaleler
Ali KENANOĞLU
Başörtülü bacımızı cami avlusunda katletseler!

Uğur Kurt cemevi avlusunda polis S.K’nın tabancasından çıkan kurşunla katledildi. Olay ilk önce “Havaya atılan ateş so Devamı..

Turan ESER
Küreselleşen Kerbela

“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yaza Devamı..

Ali KENANOĞLU
500 haftadır aynı yerde

27 Mayıs 1995 tarihinden bu tarafa bir grup insan, gözaltında devletin askeri–polisi tarafından yani bizzat devlet iradesiyl Devamı..

Facebook
Haber Bülteni
Ad Soyad :
E-Mail :
Sandık ittifakı şart!
Yayınlanma Tarihi: Pazartesi, 15 Temmuz 2013
Sandık ittifakı şart!

Yerel seçimlere 8 ay gibi kısa bir süre kaldı. Mevcut siyasi partiler dışında “Gezi Forumlarından yeni bir siyasi hareket çıkar mı, çıkmaz mı” tartışması da dahil olmak üzere bütün tartışmaları hızlandırmak, tartışmaya devam ederken de yol almak gerekiyor. Gezi direnişi ve Gezi ile yapılan dayanışma eylemleri AKP karşısında biriken muazzam enerjiyi hepimize gösterdi. Şimdi bu enerjinin yarattığı ve bedel ödenerek kazanılan “yapabilme ve başarabilme öykülerini” mutlaka “başarılı iktidar öyküleri” ile beslemek gerekiyor. Yerlerine kim gelirse gelsin, yerel seçimlerde İstanbul başta olmak üzere, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlıklarını AKP’nin elinden mutlaka almak gerekiyor. İstanbul Belediyesi’nin el değiştirmesinin, Türkiye’deki siyasal iklimi doğrudan etkileyeceğini ve bunun da kaçınılmaz olarak genel seçimlerde merkezi iktidarı değiştireceğini söylemek ise artık herkesin bildiği bir sonuç! Çünkü artık herkes biliyor ki, yerel iktidarları almadan, merkezi iktidarlar alınamaz!

* * *

Başbakan Erdoğan istediği kadar kendinden emin bir görüntü çizmeye çalışsın, işlerin 1 Haziran öncesi gibi gitmediği ise gün gibi aşikâr. AKP’nin freni henüz boşalmamış olsa da, artık fren tutmuyor! Nitekim son kamuoyu yoklamaları AKP’nin kayda değer bir şekilde oy kaybettiğini gösteriyor. Durum böyle olunca, böyle bir ortamda muhalefet partilerinin gözle görülür bir yükselişe geçmesi gerekir. Ancak AKP’den kaçan bazı oyların MHP’ye yönelmesi dışında muhalefet cephesinde ciddi bir hareketlilik olduğunu söylemek ise maalesef oldukça zor…

İbrenin muhalefetten yana döndüğü bir ortamda, yeni bir siyasal iklim yaratabilmek için AKP iktidarından zarar gören bütün muhalefet odaklarına ciddi bir görev düşüyor. Ve bu görevin büyüğü de CHP’ye düşüyor... CHP’nin de artık iktidar karşıtı bütün güçleri kucaklaması, onlara kol kanat germesi ve deyim yerindeyse bir “büyük abi” gibi davranmaya başlaması gerekiyor. Bilindiği gibi “büyük abi” otoriter değildir ve “ben abiyim” diye kendisini işaret etmez, tersine hayatın kendi doğal akışında “doğal bir otorite” olur ve “ben büyük abiyim” demeden bu rolü doğal olarak üstlenir. Bu role soyunmak ise otoriter anlayışlara yönelik tepkiler dikkate almadan ve inisiyatifi aşırı merkeziyetçi bir yapıdan yerele yaymadan mümkün olmaz.

* * *

Lafı uzatmadan can alıcı soruyu sorayım? Kürt hareketinin desteği olmadan İstanbul’u yalnızca klasik sosyal demokrat oylarla, cumhuriyetçi ve ulusalcı oylarla, Alevilerin oylarıyla almak mümkün mü? 2009 yerel, 2011 genel seçim sonuçlarına baktığımızda bunun mümkün olmadığını açıkça görüyoruz!

(Hatırlatmak için yazmakta yarar var: 2009 İstanbul Belediye seçimlerinden AKP CHP’den 500 bin fazla oy aldı. Belediye Başkanlığı için hiçbir iddiası olmayan BDP (o zaman ki DTP) 323 bin, DSP de 93 bin oy almıştı.)

Peki bu ne anlama geliyor? 11 yıldır iktidarda olan ve bırakın kendisine karşı muhalefet etmeyi, kendisi gibi düşünmeyen, en “yumuşak” eleştirileri getirenlere bile yaşama hakkı tanımayan AKP’nin, kendi Genel Başkanı Erdoğan’ın ifadesiyle en büyük meydan olan “sandık meydanında” mutlaka yenilmesi gerekiyor. “Ben artık AKP’li bir dönem istemiyorum” diyen, yeni bir siyasal iklimden yana olan herkesin birinci önceliği bu olmalıdır. Gezi direnişleri sırasında meydanlarda, sokaklarda bütün farklılıklarına rağmen gaza ve tazyikli suya karşı dayanışarak direnenlerin bu becerilerini şimdi sandıkta göstermeleri gerekiyor. Taksim Meydanı'nda tazyikli sudan kaçan BDP bayraklı erkekle, Türk bayraklı ve Atatürk resimli kadın bunun sembolü oldular…

İstanbul’da seçimi almak için CHP’nin, Türkiye’ye özgü “klasik sosyal demokratlarla”, üç önemli gücü, yani Cumhuriyetçileri (ulusalcıları), Kürtleri ve Alevileri buna uygun simgesel bir adayda ve aynı platformda birleştirmesi gerekiyor. Bu birleşimde emek hareketinin ve sosyalist hareketin ise nicel gücü olmasa bile nitel ve mücadele gücü mutlaka yer almalıdır…

Bunun kolay olmadığı ve “reçetesinin” henüz yazılmadığı kesin! Ama AKP’yi sandığa gömmek ve yeni demokratik bir Türkiye inşa etmek için bu şart! Üstelik bu şart yalnızca İstanbul için geçerli değil. Ankara, Adana, Mersin, Hatay, Kocaeli hatta çok zor da olsa Bursa bu şartın zorunlu olduğu illerin başında geliyor! 1 Nisan 2014 sabahı Gezi havasıyla uyanmak bunu başarmaktan geçiyor! 

Etiketler: yerel seçim,sandık,gezi direnişi,akp,sandık ittifakı,kürt hareketi