English French German Italian Japanese Chinese Russian Spanish
Üye Girişi
Kullanıcı Adı :
Şifre :
Son Makaleler
Ali KENANOĞLU
Başörtülü bacımızı cami avlusunda katletseler!

Uğur Kurt cemevi avlusunda polis S.K’nın tabancasından çıkan kurşunla katledildi. Olay ilk önce “Havaya atılan ateş so Devamı..

Turan ESER
Küreselleşen Kerbela

“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yaza Devamı..

Ali KENANOĞLU
500 haftadır aynı yerde

27 Mayıs 1995 tarihinden bu tarafa bir grup insan, gözaltında devletin askeri–polisi tarafından yani bizzat devlet iradesiyl Devamı..

Facebook
Haber Bülteni
Ad Soyad :
E-Mail :
Alevisiz bir Türkiye...
Yayınlanma Tarihi: Salı, 22 Temmuz 2014
Alevisiz bir Türkiye...
Alevi-Bektaşi-Kızılbaş toplumunun her bireyi, cumhurbaşkanlığı seçimindeki kararını, kendilerine “Kim olsun” sorusunu sorarak değil, “Bir Cumhurbaşkanından biz ne bekliyoruz” sorusunu sorarak vereceğini belirten Hacı Bektaş Veli Dergâhı Postnişini Veliyettin Ulusoy, “beklentilerini” de şöyle sıralıyor: “Alevi-Bektaşi-Kızılbaş toplumu, bir cumhurbaşkanından devletin tüm kurumlarıyla, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına, din, inanç, ırk, milliyet, dil, cinsiyet temelinde hiçbir ayrım ve ayrımcılık yapmadan eşit yurttaşlar olarak davranmasını, tüm inançlara karşı hukukun üstünlüğü ilkesini gözetmesini, eğitim kurumlarında zorunlu din dersleri ile devlet Sünniliğinin öğretilmesine son verilmesini, laiklik ilkesinin hayata geçirilerek, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kaldırılmasını, dini kurumlara bütçeden fon ayrılmasına son verilmesini bekler...” Ulusoy “beklentilerini” bu kadar net ifade ediyor, çünkü orta yerde böyle bir Türkiye yok! Böyle bir Türkiye olmadığı gibi ülkeyi “babasının çiftliği” olarak görenler, bu beklentilerin çok uzağındalar. Bunlar hangi büyük ve tumturaklı lafları ederlerse etsinler bu ülkenin zenginliğine hiç yakışmıyorlar! Bir yandan Alevileri “vitrin süsü” olarak kullanmak için “iftar davetleri” düzenliyorlar, diğer yandan devletin olanaklarını kullanarak yaptırdıkları araştırmalarda Alevilerin adını bile anmıyorlar... Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 15 Mayıs–20 Eylül 2013 tarihleri arasında yaptırdığı ve her nedense yaklaşık bir yıl sonra ramazan ayına denk getirerek yayınladığı 293 sayfalık “Dini Hayat Araştırması”nda Aleviler yok. Üstelik araştırma 81 ilde, 37 bin 624 hane baz alınarak 21 bin 632 kişi üzerinde yapılmış... Araştırma “daha iyi hizmet” amaçlanarak yapıldığı iddia edilse de, sanki “Türkiye’nin çok fazla Sünni ve bir o kadar da çok inançlı” olduğunu göstermek ve bu “gösteriye” uygun olarak yeni stratejilerini” hayata geçirmek için yapılmış gibi duruyor. Bilim adına ise tam anlamıyla bir felaket! Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez 293 sayfalık araştırmanın ön sözünde “bütün siyasî görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edindik” dese de yayınladıkları araştırma tam anlamıyla “algıyı yönetmek” için hazırlanmış, ayrımcı ve ötekileştirici... Bırakın böylesine “iddialı” olduğu söylenen bir araştırmayı, sokağa çıkıp “el yordamıyla” üç beş kişi ile konuşulsa bile daha gerçekçi sonuçlar ortaya çıkar! Bütün araştırma “inanmış ve muhafazakâr bir Türkiye” üzerine kurgulandığı için, sonuçlar da bu yaklaşıma fazlasıyla uygun; Örneğin, Türkiye nüfusunun yüzde 98.7’si Allah’ın varlığından hiç şüphe duymuyormuş. Kuran’da anlatılanların hepsinin doğru ve gerçek olduğuna inanların oranı ise yüzde 96.5’mış. İnsan ister istemez “vay be ne kadar dini bütün bir toplum” demek zorunda kalıyor! Ne ülke ama? Vatandaşların yüzde 83.4’ü ise oruç tutuyormuş! Yani tersten okursak; Her yüz kişiden yalnızca 16’sı oruç tutmuyor! İnanırsan? İçki ise tam bir günah! Yani araştırma, cami duvarlarına yazılan “İçki bütün kötülüklerin anasıdır” yazısını doğrulamış! Türkiye’de yaşayan insanların yüzde 87.6’sı yani her on kişiden dokuzu “içki içmek günahtır” diye inanıyormuş! Bir başka “garip” sonuç ise şans oyunları için: Piyango, spor toto ve İddaaa gibi şans oyunlarının ekonomik sıkıntılara paralel çok daha fazla oynandığı, bu tür şans oyunları oynatan dükkanların sayısının sürekli arttığı bir ortamda, her yüz kişiden 82’si şans oyunu oynamıyormuş! Şimdi gelelim araştırmanın asıl mesajına; Bu “dev araştırmaya” göre yıllardır hepimize ezberletilen“Türkiye’nin yüzde 99’u Müslüman“ tezi fazlasıyla doğru çıkmış! Araştırmaya göre, “Türkiye nüfusunun tam yüzde 99.2’si İslam dinine mensupmuş. Yüzde 99.2’nin dağılımı da şöyle: Yüzde 77.5’i Hanefi, yüzde 11.1’i Şafi, yüzde 0.1’i Hanbeli, yüzde 0.03’ü Maliki ve yüzde 1’i Caferi. Yalnızca yüzde 0,4’ü ise başka dinlerin mensubu. Aleviler ise listede yok! Diyanet, Alevilerin listede olmamasını “Aleviler fişlendiklerine düşündükleri için Alevi bölümünü çıkardık” diyor. Tabi inanırsan! Zira DİB’de Daire Başkanı Dr. Gazi Erdem “Alevilik bir mezhep değil ki araştırmada yer alsın” diyor! Alevilerle ilgili sabah akşam konuşanlar, meydanlarda yuhalatanlar, cemevlerini ibadethane olarak kabul etmeyenler birden bire “Alevileri korumak için” böyle bir “önlem” almışlar! Yalana bak! İnanırsan! Çünkü, bütün dert “İslam şemsiyesi” altında Sünnileşmiş bir Alevilik yaratmak! Çünkü, Aleviler bu araştırma sonuçlarına yansıyan Türkiye fotoğrafına sığmıyor. Çünkü Aleviler, camiye gitmiyor, namaz kılmıyor, hacca gitmiyor, başlarını bağlamıyor, içkiye de günah olarak bakmıyor...
Etiketler: yazar,necdet saraç,Alevisiz bir Türkiye...