English French German Italian Japanese Chinese Russian Spanish
Üye Girişi
Kullanıcı Adı :
Şifre :
Son Makaleler
Ali KENANOĞLU
Başörtülü bacımızı cami avlusunda katletseler!

Uğur Kurt cemevi avlusunda polis S.K’nın tabancasından çıkan kurşunla katledildi. Olay ilk önce “Havaya atılan ateş so Devamı..

Turan ESER
Küreselleşen Kerbela

“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yaza Devamı..

Ali KENANOĞLU
500 haftadır aynı yerde

27 Mayıs 1995 tarihinden bu tarafa bir grup insan, gözaltında devletin askeri–polisi tarafından yani bizzat devlet iradesiyl Devamı..

Facebook
Haber Bülteni
Ad Soyad :
E-Mail :
Darısı Türkiye’nin başına!
Yayınlanma Tarihi: Pazartesi, 26 Mayıs 2014
Darısı Türkiye’nin başına!

Başbakan Erdoğan’ın “bir avuç” dediği Aleviler cumartesi günü sel olup Köln caddelerine aktılar. Katılımla ilgili “bizim basında” 40 bin ile 60 bin arasında çeşitli rakamlar yazılsa da, gerçek katılımın 100 bini aştığı bir abartı değildi. Köln polisi yürüyüş ve mitinge katılan sayısını 74 bin olarak, mitingi organize eden Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu ise 150 bin olarak açıkladı.

Sayı ne olursa olsun, Alman kamuoyunun da üzerinde anlaştığı nokta, bu mitingin son yılların en büyük mitinglerinden biri olduğuydu. Şimdi bu mitingin bazı sonuçlarına dönüp bakmakta yarar var. Bu mitingle;

    Aleviler Almanya başta olmak üzere bütün Avrupa’da çok ciddi bir örgütlü güce sahip olduklarını gösterdiler. Aleviliğe yönelik yorumları ve siyasi tercihleri farklı da olsa, Türkiye’dekiler de dahil olmak üzere bütün Alevi kuruluşları miting için yapılan çağrıyı desteklediler. İlk kez Alevilerden “farklı bir ses” ya da itiraz yükselmedi. Aleviler ortak bir “coşku ve güven patlaması” yaşadılar!

    Alanı dolduran 100 bini aşkın kişi kendilerine “bir avuç” diyen, “ateist ve marjinal” ilan eden Başbakan Erdoğan’ı fiili olarak yalanladılar!

    Polis mitinge 30 bin kişinin katılacağını tahmin ediyordu, ancak mitinge 100 bin kişi katıldı. Bu sayı ile önümüzdeki dönem Alevilerin Almanya’da daha fazla ağırlık oluşturmalarının da önü tümüyle açılmış oldu.

    Daha önce de yaşanmıştı ama farklı siyasi eğilimlerin bu ölçekte büyük bir buluşması da ilk kez yaşandı. Birbirlerini aynı kaldırımda yürürken gördüklerinde bile kaldırım değiştirmeye çalışacak olan birçok siyasi eğilim yan yana yürüdü. “Faşizme karşı omuz omuza” ya da “Her yer Taksim, Her yer direniş” sloganını birlikte attılar. Hem dini hem etnik kimlikler bir arada yürüdüler. Sosyal demokratlar, sosyalistler, ulusalcılar, Kürt hareketi, eşcinseller, kadın hakları savunucuları bir arada yürüdüler. Beşiktaş Çarşı da, FB’nin ve GS’nin taraftarları da… Atatürk posteri ile Öcalan posteri, Pir Sultan resmi ile Mahir Çayan, İbrahim Kaypakkaya resmi yan yana taşındı. Herkes kendi pankartını açtı ama birbirini itene, saldırana ve dövene rastlanmadı…

    25-30 yıl önce yapılan 12 Eylül protesto eylemlerinden sonra ilk kez çok fazla sayıda IG Metal Sendikası üyesi Alman işçi mitinge üstelik baretleriyle katıldı. Alman partileri de kendi pankartlarıyla mitingdeydi.

    Bu kadar farklı siyasi eğilimleri olan katılımcıların birçoğu üstelik kürsüden de Türkçe, Kürtçe ve Almanca konuştu. Kimse kimseye “bu adamı ya da kadını ne diye konuşturuyorsunuz” diye bağırıp çağırmadı… Üstelik gecikmelerden dolayı da mitingi organize edenler “özür üzerine özür” dilediler…”

    Aleviler, AKP iktidarının ayrımcı, bölücü, mezhepçi ve demokratik olmayan yüzünü, Erdoğan’ın da demokrat olmayan yapısını bütün Almanya’da teşhir ettiler. “Anti Erdoğan” kampanya çok hızla büyüdü. Almanya’da Erdoğan’a ve iktidarına karşı Hıristiyan Demokratlardan Sosyal Demokratlara, Yeşillerden komünistlere kadar büyük bir blok oluştu. Erdoğan’a “gelme” ya da “itidal” çağrıları oluşan bir tepkinin sonucuydu. Nitekim son hafta yapılan araştırmalar da Almanların yüzde 80’inin “Erdoğan demokrat değil” diye düşündüğü ortaya çıktı.

    2-3 km mesafe içinde ve aynı saatlerde birbirleriyle “kanlı bıçaklı” beş etkinlik-miting yapıldı. Erdoğan’ı padişah, kendilerini de ümmet ilan eden AKP’liler, Erdoğan’dan nefret eden Aleviler… Türk ve yabancı düşmanı Neo Naziler, aşırı sağcılar, yani herkes “yan yana” eylem yaptı… 1 milyon kişilik Köln’de yaklaşık 200 bin kişi eylem için sokaktaydı. Ancak kimsenin burnu bile kanamadı…

    Bu kadar farklı ve “birbirine düşman” güçlerin güvenliği için toplam 6 bin polis görev yaptı. Dayak yiyen, kurşunlanarak ölen, yerlerde sürüklenen olmadı. Polis bahane üretmedi. Almanya Başbakanı “vur emri” vermedi… Ne kadar öğretici değil mi? Zira daha 3-4 gün önce, bizde ise 15 kişilik liseli bir grubun eylemine müdahale eden polis, TOMA’sıyla, gazıyla, silahıyla müdahale etti, Uğur Kurt ile Ayhan Yılmaz’ı da öldürdü.

    Aynı kaldırımda bile birlikte yürümek istemeyen on binlerce solcuyu, sosyalisti, devrimciyi, Atatürkçüyü, Kürt yurtseverini, Almanları ve belki de en önemlisi “sokaktaki yurttaşı” üstelik kendi pankartları ve bayraklarıyla adalet ve demokrasi için bir araya getiren Aleviler önemli bir başarı örneği sergilediler! Demokrasi, adalet ve vicdan için “ortak bir blok” olabileceğini gösterdiler! Yapıştırıcı olduklarını, katalizör olabileceklerini de…

Darısı Türkiye demokrasi güçlerinin başına! 

Etiketler: yazar,necdet saraç,Darısı Türkiye’nin başına!