
Uğur Kurt cemevi avlusunda polis S.K’nın tabancasından çıkan kurşunla katledildi. Olay ilk önce “Havaya atılan ateş so Devamı..

“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yaza Devamı..

27 Mayıs 1995 tarihinden bu tarafa bir grup insan, gözaltında devletin askeri–polisi tarafından yani bizzat devlet iradesiyl Devamı..

Tek adam olmak böyle bir şey olsa gerek. Kendisi başta olmak üzere kimsenin konuşmasını istemiyor. Kendileri hep haklı. Kendilerine destek vermeyenler ise, yine kendi ifadesiyle ya ‘hain’, ya ‘İsrail Dölü’ ya da ‘kendilerine ayar vermeye çalışan bir başka dış mihrakın ajanı.’ Hani bazıları ‘bunların fabrika ayarlarına geri dönmesi gerekir’ diye söylüyor ya, boş bir temenni. Bunu söyleyenlerin iyi niyetli olduklarından kuşkum yok ama bu arkadaşların bilmedikleri şu; Bunların fabrika ayarları da bozuk! Soma’ya TOMA ile müdahale eden zihniyetin dününün ‘güzel’ olma şansı yok.
Soma’da kurban edilenlerin haklarını savunmaya geldik’ diyen Çağdaş Hukukçular Derneği yöneticilerini yaka paça gözaltına alıp, ‘isyan etmeyin onlar şehit oldu’ diyen İsmail Ağa cemaatinin imamlarına kapılarını açıp, onları bakan düzeyinde protokolle karşılayanlardan kendi yandaşları dışında kimseye hayır gelmez! Çünkü bunlar istiyorlar ki, insanlar sadece sabah akşam dua etsin, yalvarıp, yakarsınlar! Soma ile ilgili artık neredeyse herkesin ezbere bildiği gerçeklere rağmen, inançları gereği akla ve bilime bu kadar kapalı bir zihniyetten bir yol olmaz.
Yolsuzlukların üzerini savcılarıyla, yargıçlarıyla örtenlerin, Soma’da toprağa gönderdikleri 301 işçinin üzerini de örtmeleri zor gözüküyor! Başbakan'ın arabasını tekmeleyenler, ‘hükümet istifa’ diye haykıranlar için belli ki, fıtrat söylemi de, takdir-i ilahi de artık dünkü kadar inandırıcı olmaktan çok uzakta. Belli ki; bugün bir derece engelleyici, ürkütücü olan OHAL uygulamaları, TOMA’lı müdahaleler, tekme ve tokatlar da yarın hiçbir şeye merhem olmayacak! Ölenleri saymakla ‘iş bitti’ diyenler, ölümler için ‘300 civarında kapatırız’ diyenler yarın aslında kendi ‘işlerinin bittiğini ve kapandığını’ görecekler! Patlamanın ve yangının bir tek gerekçesini açıklayamayan ve bütün kurgusunu ‘vallahi de, billahi de bizim hiçbir suçumuz yok’ üzerine kuran, doğru dürüst bir basın toplantısı bile yapamayan bir firmaya inanmamızı isteyenler, suçu firmaya yıkmaya kalksalar da bunu başaramayacaklar.
Enerji Bakanı Taner Yıldız Sosyal Güvenlik uzmanı Ali Tezel’in ‘İçeriden haber almasınlar diye Soma’da bütün basını maden ve çevresinden uzaklaştırmaya başladılar. Suriyelileri ve çocukları göstermek istemiyorlar’ iddiasına ‘Bu insanlık dışı bir hadisedir’ diye cevap verse de, Ali Tezellerin ve mimar-mühendislerin sorularından kurtulamayacaklar. Daha yeni ‘ortaya çıkma cesareti’ gösteren Çalışma Bakanı’nın ’mevzuatta eksik varsa giderilir’ demesi ise ne kendisini, ne de hükümetini kurtaramayacak!
* * *
Soma’yı, Kızılay’ı, Taksim’i TOMA’larla Soma için gerçeklerin haykırılmasına kapatanlar, bütün Türkiye’yi sıkıyönetim uygulamalarına boğanlar, şimdilik burada kurtulsalar da Avrupa’da gerçeklerle karşı karşıya kalmaktan kurtulamayacaklar. Bu hafta sonu Almanya’da sahte bir kabadayılıkla gövde gösterisine hazırlanan Başbakan Erdoğan’a, Almanya Başbakanı verilen randevuyu iptal ederek ilk cevabı verdi. Almanya kamuoyu; Soma katliamı ile ilgili AKP hükümetinin bilim dışı açıklamaları karşısında ‘bu düpedüz rant için bir katliam belirlemesi yaptıktan sonra ‘Erdoğan’ın Türkiye’si hangi yüzyılda yaşıyor’ sorusunu soruyor. Almanya’nın bütün önemli partileri yani SPD, CDU, Yeşiller ve Sol Parti, Erdoğan’ın Köln’de 24 Mayıs’ta planladığı Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası şovunu ‘sırasız ve yersiz’ olarak değerlendirdikleri gibi, bu şovu ‘biat şovu’ olarak da değerlendiriyorlar. Münih’te yayımlanan Süddeutsche Zeitung ‘Erdoğan’ın stratejisi her zaman aynı: Bölerim ve yönetirim. Ülkeyi kutuplaştırarak tüm seçimleri kazandı. Bu reçete en azından Soma’dan sonra artık o kadar iyi işlemeyecek. Zira Türkiye’nin Ruhr bölgesindeki insanlar şimdiye kadar hükümete muhalif değildi, çoğunluk AKP’ye oy verdi. O nedenle Erdoğan’ın müşaviri Yusuf Yerkel’in yerde yatan bir protestocuyu tekmelerken görüldüğü fotoğraf son derece ölümcül. Zira çok yalın bir mesaj veriyor: Acınız umrumuzda değil’ yorumunu yapıyor.
* * *
Almanya’da Erdoğan için yalnızca Almanlar böyle düşünmüyor. Soma için canı yanan herkes böyle düşünüyor. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu başta olmak üzere, onlarca sivil toplum kuruluşu Erdoğan’ın şov yapmak istediği aynı gün Köln’de binlerce kişi ile Erdoğan’ın fiyakasını bozmaya hazırlanıyor. (“Büyük Demokrasi Yürüyüşü ve Recep Tayyip Erdoğan’ı Protesto Mitingi’ 24 Mayıs Cumartesi, saat 13:00, Köln-Ebertplatz’da)Tek adam olmak böyle bir şey olsa gerek. Kendisi başta olmak üzere kimsenin konuşmasını istemiyor. Kendileri hep haklı. Kendilerine destek vermeyenler ise, yine kendi ifadesiyle ya ‘hain’, ya ‘İsrail Dölü’ ya da ‘kendilerine ayar vermeye çalışan bir başka dış mihrakın ajanı.’ Hani bazıları ‘bunların fabrika ayarlarına geri dönmesi gerekir’ diye söylüyor ya, boş bir temenni. Bunu söyleyenlerin iyi niyetli olduklarından kuşkum yok ama bu arkadaşların bilmedikleri şu; Bunların fabrika ayarları da bozuk! Soma’ya TOMA ile müdahale eden zihniyetin dününün ‘güzel’ olma şansı yok. Soma’da kurban edilenlerin haklarını savunmaya geldik’ diyen Çağdaş Hukukçular Derneği yöneticilerini yaka paça gözaltına alıp, ‘isyan etmeyin onlar şehit oldu’ diyen İsmail Ağa cemaatinin imamlarına kapılarını açıp, onları bakan düzeyinde protokolle karşılayanlardan kendi yandaşları dışında kimseye hayır gelmez! Çünkü bunlar istiyorlar ki, insanlar sadece sabah akşam dua etsin, yalvarıp, yakarsınlar! Soma ile ilgili artık neredeyse herkesin ezbere bildiği gerçeklere rağmen, inançları gereği akla ve bilime bu kadar kapalı bir zihniyetten bir yol olmaz. Yolsuzlukların üzerini savcılarıyla, yargıçlarıyla örtenlerin, Soma’da toprağa gönderdikleri 301 işçinin üzerini de örtmeleri zor gözüküyor! Başbakan'ın arabasını tekmeleyenler, ‘hükümet istifa’ diye haykıranlar için belli ki, fıtrat söylemi de, takdir-i ilahi de artık dünkü kadar inandırıcı olmaktan çok uzakta. Belli ki; bugün bir derece engelleyici, ürkütücü olan OHAL uygulamaları, TOMA’lı müdahaleler, tekme ve tokatlar da yarın hiçbir şeye merhem olmayacak! Ölenleri saymakla ‘iş bitti’ diyenler, ölümler için ‘300 civarında kapatırız’ diyenler yarın aslında kendi ‘işlerinin bittiğini ve kapandığını’ görecekler! Patlamanın ve yangının bir tek gerekçesini açıklayamayan ve bütün kurgusunu ‘vallahi de, billahi de bizim hiçbir suçumuz yok’ üzerine kuran, doğru dürüst bir basın toplantısı bile yapamayan bir firmaya inanmamızı isteyenler, suçu firmaya yıkmaya kalksalar da bunu başaramayacaklar. Enerji Bakanı Taner Yıldız Sosyal Güvenlik uzmanı Ali Tezel’in ‘İçeriden haber almasınlar diye Soma’da bütün basını maden ve çevresinden uzaklaştırmaya başladılar. Suriyelileri ve çocukları göstermek istemiyorlar’ iddiasına ‘Bu insanlık dışı bir hadisedir’ diye cevap verse de, Ali Tezellerin ve mimar-mühendislerin sorularından kurtulamayacaklar. Daha yeni ‘ortaya çıkma cesareti’ gösteren Çalışma Bakanı’nın ’mevzuatta eksik varsa giderilir’ demesi ise ne kendisini, ne de hükümetini kurtaramayacak!
* * *
Soma’yı, Kızılay’ı, Taksim’i TOMA’larla Soma için gerçeklerin haykırılmasına kapatanlar, bütün Türkiye’yi sıkıyönetim uygulamalarına boğanlar, şimdilik burada kurtulsalar da Avrupa’da gerçeklerle karşı karşıya kalmaktan kurtulamayacaklar. Bu hafta sonu Almanya’da sahte bir kabadayılıkla gövde gösterisine hazırlanan Başbakan Erdoğan’a, Almanya Başbakanı verilen randevuyu iptal ederek ilk cevabı verdi. Almanya kamuoyu; Soma katliamı ile ilgili AKP hükümetinin bilim dışı açıklamaları karşısında ‘bu düpedüz rant için bir katliam belirlemesi yaptıktan sonra ‘Erdoğan’ın Türkiye’si hangi yüzyılda yaşıyor’ sorusunu soruyor. Almanya’nın bütün önemli partileri yani SPD, CDU, Yeşiller ve Sol Parti, Erdoğan’ın Köln’de 24 Mayıs’ta planladığı Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası şovunu ‘sırasız ve yersiz’ olarak değerlendirdikleri gibi, bu şovu ‘biat şovu’ olarak da değerlendiriyorlar. Münih’te yayımlanan Süddeutsche Zeitung ‘Erdoğan’ın stratejisi her zaman aynı: Bölerim ve yönetirim. Ülkeyi kutuplaştırarak tüm seçimleri kazandı. Bu reçete en azından Soma’dan sonra artık o kadar iyi işlemeyecek. Zira Türkiye’nin Ruhr bölgesindeki insanlar şimdiye kadar hükümete muhalif değildi, çoğunluk AKP’ye oy verdi. O nedenle Erdoğan’ın müşaviri Yusuf Yerkel’in yerde yatan bir protestocuyu tekmelerken görüldüğü fotoğraf son derece ölümcül. Zira çok yalın bir mesaj veriyor: Acınız umrumuzda değil’ yorumunu yapıyor.
* * *
Almanya’da Erdoğan için yalnızca Almanlar böyle düşünmüyor. Soma için canı yanan herkes böyle düşünüyor. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu başta olmak üzere, onlarca sivil toplum kuruluşu Erdoğan’ın şov yapmak istediği aynı gün Köln’de binlerce kişi ile Erdoğan’ın fiyakasını bozmaya hazırlanıyor. (“Büyük Demokrasi Yürüyüşü ve Recep Tayyip Erdoğan’ı Protesto Mitingi’ 24 Mayıs Cumartesi, saat 13:00, Köln-Ebertplatz’da)