Kölelikten kopmak özgürlüğe kavuşmaksa, unutmayalım ki modern köle sahibi devlet insanları dinsel kölelikle esir almanın bin bir yoluna başvuracaktır.

Sorgulayan aklımıza devlet dininin despotizmiyle egemen olmaya çalışacaklar.

AKP bunu sağlamak için okulları medreseleştiriyor. Boş mescit ve camileri okula çeviremeyecekler ya. Çünkü AKP’ye göre 92 bin cami, on binlerce mescit ve 143 bin imam yetmiyor! İmamlık hizmeti veren MEB’te görevli 29 bin 556 din öğretmeni de yetmiyor! 854 imam hatip okulu ve 72 ilahiyat fakültesi de yetmiyor! 20 bin Kuran Kursu mu? O da yetmiyor! AKP mescitsiz okul bırakmak istemiyor. “Bir bu eksikti” demeyin. Bunlar adım adım ve yumuşak geçişlerle geliyordu.

SUSTUK

TBMM’ye cami yaptılar. Sustuk! Tüm Bakanlıklara ve kamu kurumlarına mescit yaptılar. Özgürlük dedik! Ardından üniversitelere, benzin istasyonları, dinlenme tesislerine ve AVM’lere cami yaptılar. Gelişiyoruz sandık! Yetmedi; namaz kılmanın yaş sınırını düşürdüler! Liselere mescit yaptılar... Şimdi ilkokullara da mescit geliyor! Ardından sıra çocuk sayısı kalabalık olan çocuk yuvalarına gelecek! Her apartmana bir mescit yasası çıkarsa şaşırmayın. Devlet resmi mezhebi ile toplumsal aptallaştırma projesini uyguluyor. Başta “yetmez ama evet” ve “özgürlükçü” geçinen yandaş aydınlar aptallaştırmaya destek verdiler. Çünkü onlara göre devletin dini, devletin kurumlarında haktır! Laiklik mi? Onların derdi olmadı! Ilımlı İslam’ın ruhuna teslim oldular!

MEB önce Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’ne “Talep olması halinde ibadet ihtiyaçlarını karşılayacak uygun mekân ayrılabilir” ifadesi ekledi. Böylece liselerde mescit açmanın önündeki engel kaldırıldı. Şimdi de ilkokullarda mescit açılmasının önünü açtı. Resmi okul müdürlüklerine bir yazı göndererek, dindar ve kindar nesil projesi için “Okullarımızda bay ve bayan mescidi düzenlenmesi hususunda hassasiyet ve özveri gösterilmesi” resmen talep edildi. Mescitlerin “ders saati dışında” bir koşulu yok. Ders saatleri namaz ve mescide göre düzenlensin istiyorlar.

Önce Namaz Sonra Ders

MEB’in resmi yazısına göre “ders saatlerinin namaz saatlerine göre düzenlenmesi” isteniyor. Esas olanın “laik” ve minaresiz okulda kamu adına dini hizmet vermenin alt yapısı yaygınlaşıyor. “Tek din, tek millet” için tek mescit olmalıymış! Tek okula tek mescit olmaz! Hem “bay mescidi” hem de “bayan mescidi” olmalıymış. Çocuklar oynamasın namaz kılsın istemişler! Başbakanlık’a manidar şekilde “kitlesel mescit talebi” ulaşmış. Güya veliler “okullarımızda mescit olmadığı ya da kız öğrenciler için mescit olmadığı ve erkek öğrencilere Cuma namazına gitmeleri konusunda imkân verilmiyor” diye şikâyet etmiş! Her nedense, tek bir Alevi okula Cemevi, Hıristiyanlar Kilise ve Yahudiler Sinagog için tek bir dilekçe vermemiş!

OKULLAR MESCİTLEŞİYOR

Yani camileşen okulun minaresini çalan AKP hükümeti kılıfını da uydurmuş. “Velilerin yoğun şikâyeti”! 76 milyon vatandaşın vergisi tek din-mezhep politikası için, hukuk ve eşitlik ilkeleri çiğneyerek harcanıyor.

Farklı inanç mensupları ve inanmayanlar vergileriyle kamu dini hizmeti verilmesine itiraz ediyor. “Eşitlik” ve “demokrasi” kelimesi ağzından düşürmeyen yandaşlar ve Sünni Ulema ise eğitimin Sünnilik ekseninde dinselleştirilmesi ve okulların medreseleştirilmesi karşısında tek bir açıklama yapmıyor. “Helal” edilemeyen vergilerle “haram” yemeye ve vatandaşlık vergisinden mezhepçilik hırsızlığı yapmaya devam edilmesine suskun, kör ve sağırlar! Her okula bir kütüphane yerine, mescit tercih edenler, akıl tarlasında filizlenen demokrasiyi, özgürlükleri, insan haklarını hukukunu, aydınlanmayı  ve sorgulayan felsefeyi cehaletin tırpanıyla buduyor.

 Okulda Mahalle Baskısı

Vergi yetmez, mescit için okul aile birlikleri velilerden mescit için bağış toplayacak. Yardım etmeyen fişlenecek ve ayrımcılığa maruz kalınacak. Okulda mescidi kullanmayanlara karşı dinsel ayrımcılık üretilerek, dışlama, sosyal baskı mekanizmaları devreye girecektir. Okul mescit olunca, müdür imam gibi davranmaya devam edecektir. Bu proje dinsel çoğulculuğumuzun bir arada ve barış içerisinde yaşamasını engellemektedir. Okulların mescitleşmesinin ön hazırlığı zaten 4+4+4 eğitim sistemiyle gerçekleşmişti. Zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin yanına, “Kur’an-ı Kerim” ve “Hz. Peygamberimizin Hayatı” dersleri konularak, eğitim iyice dinselleştirilmişti. Uhrevileşen ders ve okulda tek uygulama ise ancak namaz kılmaktır.

Haydi çocuklar tenefüz zili çaldı! Namaza.