Kullanıcı Adı :

Şifre :

Şifremi Unutum! Üye Ol

Özel Yetkili mahkemelerin kapatılması ve arkasından Ergenekon, KCK, ÇHD gibi davalarda yaşanan haklı tahliyelerle ‘yargı sistemi’ tamamen çöktü. Neredeyse bütün siyasi davaların uydurma olduğu ortaya çıktı! Hukuk ve adalet yalnızca kitabi kavramlara dönüştü. Yargı sistemi, siyasetin doğrudan belirlediği bir yapı oldu. Başbakan Erdoğan’ın Fethullah Gülen’i ‘Hoca değil örgüt lideri’ ilan etmesine paralel olarak bugünlerde cemaatle ilgili beklenen karşı operasyon başladı. Türkiye’nin yeni Ergenekon’u cemaat olacak gibi… Sistemin bu haliyle adalet üretemeyeceği kesin. Cezaevlerinde halen tutuklu bulunan bir çok kişi gönderdikleri mektuplarda bu gerçeğin altını çiziyorlar ve haklı olarak ‘yeter artık, adalet istiyoruz’ diyorlar. Yine birçok cezaevi mektubu var: Bakican Işık, Mehmet Güzel, Mahir Bektaş, Cihan Güneş, Çağrı Avcı… Cihan Güneş, AKP-Cemaat kapışmasının bütün çıplaklığıyla ortaya çıkardığı adaletsizliği çok güzel özetlemiş: Davalara bakan hakimlerin, savcıların isimlerini tek tek vererek, ‘rüşvet ve yargıya müdahale iddiaları’ ile görevden alındıklarını belirtikten sonra şunları yazmış: ‘Bizim tutuklanmamıza sebep olan dosyaları hazırlayan polisler, savcılar, hakimler için Başbakan ‘çete, örgüt, paralel yapı’ suçlamasında bulunuyor ve bundan dolayı bunların hemen hepsi görevlerinden alınmış durumda. Ancak biz bu polislerin, hakimlerin birinci derecede mağdurları olarak hapisteyiz. Bu hukuksuzluğun ne kadar süreceği de belli değil. Francis Bacon ‘İşkencelerin en kötüsü, yɑsɑlɑrlɑ işkence etmektir’ diyor. Biz tam bu durumdayız. Bu işkence sona ermeli tüm tutuklular serbest bırakılmalı!’ Başka söze gerek var mı? GECİKMİŞ BİR TEŞEKKÜR Mutluluğu paylaşmak kolaydır ama acıyı paylaşmak zordur. Acı istense de kolay kolay paylaşılamaz. 14 Şubat 2014 tarihinde Hak’ka yürüyen babam İsmail Saraç için binlerce taziye mesajı aldım. Hepsi çok anlamlı olan bu taziye mesajlarından birini, işin doğrusu en etkileyicisini bu hafta Kocaeli 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nden aldım… 21 Şubat tarihli PTT damgalı mektup yaklaşık 40 günlük bir gecikmeyle elime yeni geçti. Kocaeli F Tipi’nde tutuklu 22 devrimci (bir kısmı bu arada tahliye edildi) kapağına karanfil resmi olan 24 sayfalık bir ‘Taziye Kitapçığı’ yapmışlar. Müthiş etkileyici! Zarfı açıp, kitapçığı elime alınca ‘acı işte ancak böyle paylaşılır’ dedim. Cezaevinde üretilmiş bir ‘kitap’. Etkilenmemek mümkün değil. Kamuoyundan ve yazışmalardan tanıdığım Taylan Tanay, Selçuk Kozağaçlı ve Bülent Özdemir gibi isimler var ama hiçbiriyle kişisel bir tanışıklığım yok… Zaman zaman onların sesleri hapishane duvarlarını aşsın diye adalet isteyen çığlıklarını bu köşede duyurmuşum. Dilim döndüğü kadarıyla onlar ve bütün tutsaklar için ‘adalet ve özgürlük’ demişim! Hepsi bu! Sonra seslerimiz, duygularımız birleşmiş ve acıyı paylaşır hale gelmişiz… 24 sayfalık ‘kitapçığın’ her sayfasına bir tutuklu kendisine göre bana bir taziye mesajı yazmış: ‘Babanızın vefat haberini almış bulunuyoruz. Yanınızda olup acınızı paylaşalım istedik. Başınız sağ olsun. Hatıraları, adını yaşatsın…’ Elime çok geç ulaşsa da hepsine tek tek teşekkür ediyorum. Bu güzel insanlar oldukça acılar da hafifler: Volkan Canlıer, Beşir Özdemir, Ufuk Boyraz, Gökhan Atay, Ali Çağ, Ali Çıplak, Kemal Yıldırım, Utku Aykar, Hüsamettin, Bülent Özdemir, Özer Sevinç, Hasan Farsak, Murat Kaymaz, Taner Korkmaz, Taylan Tanay, Selçuk Kozağaçlı, Özkan Yılmaz, Cihan Kirsiz, Murat Gün, Gürkan Türkoğlu, Güner Gündoğan, Günay Dağ. * * * BAĞIMSIZ TÜRKİYE KONSERİ Grup Yorum’un “Ekmek Adalet ve Özgürlük İçin Bağımsız Türkiye Konseri” dördüncü kez 13 Nisan 2014 Pazar günü İstanbul Bakırköy Halk Pazarı'nda yapılıyor. Saat 15.00’de başlayacak konserde Grup Yorum’a Hilmi Yarayıcı, Erkan Oğur, İsmail Hakkı Demircioğlu, Hüseyin Turan, Tolga Sağ gibi birçok sanatçı da eşlik edecek. Sanat Meclisi’nin Van depremzedeleri için yaptığı “Van Üşüyor” adlı beste de yeniden seslendirilecek.