English French German Italian Japanese Chinese Russian Spanish
Üye Girişi
Kullanıcı Adı :
Şifre :
Son Makaleler
Ali KENANOĞLU
Başörtülü bacımızı cami avlusunda katletseler!

Uğur Kurt cemevi avlusunda polis S.K’nın tabancasından çıkan kurşunla katledildi. Olay ilk önce “Havaya atılan ateş so Devamı..

Turan ESER
Küreselleşen Kerbela

“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yaza Devamı..

Ali KENANOĞLU
500 haftadır aynı yerde

27 Mayıs 1995 tarihinden bu tarafa bir grup insan, gözaltında devletin askeri–polisi tarafından yani bizzat devlet iradesiyl Devamı..

Facebook
Haber Bülteni
Ad Soyad :
E-Mail :
Joachim Can ile Sultan Cemi
Yayınlanma Tarihi: Salı, 25 Mart 2014
Joachim Can ile Sultan Cemi
Yazar: Turan ESER

Erdoğan’ın Twitter’ı kapattığı haberini Stockholm’de aldık.

O anda İsveç Parlamentosu’nda, Sol Parti, İsveç Parlamentosu’ndaki yedi partinin ve Sendikaların temsilcilerinden oluşan İsveç Türkiye İnsan Hakları Destek Komitesi (SSKT) ve İsveç Alevi Birlikleri Federasyonu (İABF) tarafından düzenlenen konferanstaydık.

Konferansta “Türkiye’de Alevilerin Durumu ve Uğradıkları Ayrımcılık, Hak İhlalleri” konusu ele alındı.

Benim ile birlikte Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Genel Başkanı Turgut Öker’in ve İsveç Eski Türkiye Büyükelçisi Erik Cornell’in konuşmacı olduğu konferansta Sol Parti, Sosyal Demokrat Parti, Muhafazakâr Partilerinden parlamento üyeleri, STK temsilcileri, İsveç İnanç Merkezlerini Destekleme Komisyonu ve medya temsilcileri katıldı. Konferans oturum başkanlığını ise İsveç Sol Parti Milletvekili Jacob Johnson yaptı.

Bu konferans aynı zamanda Aleviliğin İsveç devleti tarafından resmen tanınmasına ilişkin İABF’nun birinci başvurusunun olumlu sonuçlanmasına denk düştü.

Böylece İsveç’te Aleviliğin kendine özgü bir inanç olarak resmen tanınmasına ilişkin hukuksal sürecin sonucuna yaklaşıldı.

Aleviliğin resmen tanınmasına ilişkin başvuru altı ay yapılmış ve bir ay içerisinde teslim edilecek binlerce Alevinin imzası ile Alevilik resmen tanınmış olacak. Böylece Avrupa ülkelerinde Alevi kimliğinin kendine özgü bir inanç olarak tanınması süreci, bu demokratik ve hukuksal gerçek açılımlarla emsal teşkil ettiği için tüm AB üyesi ülkelerinde birkaç yıl içinde tamamlanacak gibi görünüyor.

Cumhurbaşkanı Gül’ün  10-13 Mart 2013 tarihlerindeki İsveç ziyaretinde kendisine Alevi taleplerini içeren bir dosyayı İABF Genel Başkanı Nevin Kamilağaoğlu sunar. TC Cumhurbaşkanlığı ise Sayı: 54674231-622-2970-5302 nolu yazı ile talep dosyasının Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’a gönderdiğini bildirir. Sadece bildirilmiş. Alevi kurumlarının TC devletine yönelik binlerce eşitlik talebi içeren talepleri sadece çekmecelere atılmıştır.

Yırtılmıştır, çöpe atılmıştır.

Aradan yıllar geçmiştir. Tek bir mutlu haber Alevilere ulaşmamıştır.

Oysa İsveç Hükümeti altı aylık süre içerinden Aleviliği resmen tanıma ve eşit haklardan yararlanmasına imkân sunacak süreci tamamlamak üzeredir. Almanya, İsviçre Danimarka; Hollanda, Avusturya, İngiltere ve Fransa gibi birçok ülke Aleviliğin tanınmasının ve eşit haklardan faydalanmasını sağlamıştır.

 

JOACHİM CAN BARIŞ İÇİN GÜLBANG OKURSA

Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan Cuma namazına gittiler. Yüzlerce korumalarıyla camilerin etrafında kuş uçurtulmadı. Ünvanlarıyla VİP bölümünde namazlarını kıldılar.

Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauk ise, geçtiğimiz Cuma Berlin Cemevi’ne, sade vatandaş Joachim can olarak geldi ve Nevruz için dedelerle ve canlarla birlikte Barış için Gülbang okudu. 21 Mart Aleviler için Nevruz Bayramı’dır. Nevruz Sultan cemidir. Doğa, İnsan ve hayvan gibi tüm canlıların uyanışına, barışına davet günüdür.

Cemevi eşiğinden geçtikten sonra herkes candır. Eşikte, beşikteki, döşekteki, ünvanlısı, ünvansızı, varlıklısı, varlıklısızı birdir, candır. Cemevine cumhurbaşkanı giremez. Girmedi de! Giren sade Joachim Can’dı. VİP ve Protokol yoktu.

O gün Almanya’da Alevi Toplumu’nun Berlin Cemevi’nde 25. örgütlenme yılını kutladı. Joachim Can o gün ünvansız sade bir insan olarak Nevruz’u Berlin cemevine geldi, Ahmet Taner, Hüseyin Mat, Elvan Korkmaz, Yeşim Eraslan, Turgut Öker ve yüzlerce canımızla birlikte Cafer Kaplan Dedemize eşlik ederek Barış için Gülbang okumaya ayırdı.

Joachim Can topluluktan rızalık alarak Almanya’da yaşayan Alevilerden insan hakları, özgürlük, demokrasi, insani değerler, erkek-kadın eşitliği, saygı ve dürüstlük gibi değerleri Almanya’da yaşattıkları için teşekkür etti.

Yani fazla söze hacet yok; siyasal kibirle zehirlenmiş kişilikler kendi dikta rejimlerini Sünnilik üzerinde inşa edenler, laiklik, özgürlük, hukuk, insan hakları, inanç özgürlüğü, kültürel kimlik hakları ve demokrasi gibi derdi olamaz.

Joachim Can ise kibrinde arınmışlıkla Alevilerin Almanya’da demokratik ve hukuksal olarak eşit haklara kavuşmasından insan olarak çok memnun. Çocuk gibi sevincini gizlemiyordu.

Korkunun siyasal İslamcı, tek adamlı Sünni Blok İktidarının eceline faydası yoktur.

Mademki, Joachim Can eşitlik, adalet ve barış için Gülbank okur, biz de bu Erdoğan rejimin tekçi, otoriter ve islamcı ruhuna demokratik bir “Fatiha”’yı okuruz.

Etiketler: yazar,turan eser,Joachim Can ile Sultan Cemi