English French German Italian Japanese Chinese Russian Spanish
Üye Girişi
Kullanıcı Adı :
Şifre :
Son Makaleler
Ali KENANOĞLU
Başörtülü bacımızı cami avlusunda katletseler!

Uğur Kurt cemevi avlusunda polis S.K’nın tabancasından çıkan kurşunla katledildi. Olay ilk önce “Havaya atılan ateş so Devamı..

Turan ESER
Küreselleşen Kerbela

“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yaza Devamı..

Ali KENANOĞLU
500 haftadır aynı yerde

27 Mayıs 1995 tarihinden bu tarafa bir grup insan, gözaltında devletin askeri–polisi tarafından yani bizzat devlet iradesiyl Devamı..

Facebook
Haber Bülteni
Ad Soyad :
E-Mail :
Üç Kuş
Yayınlanma Tarihi: Salı, 25 Mart 2014
Üç Kuş

Erdoğan kaybediyor. AKP kaybediyor. Panik artıyor. Aklınıza gelebilecek bütün olanakları kullanarak hazırlanan, belediyenin bütün olanaklarının seferber edildiği, İstanbul’daki dev gösteri de bu gerçeği değiştirmez.

Çökmekte olan bütün iktidarların saldırganlığı AKP’de fazlasıyla görülüyor. Erdoğan yalnızlaşıyor. Sokaktaki adam AKP’lilik yapmakta, yolsuzlukları savunmakta giderek zorlanıyor. Bu yüzden, yerel mitinglerdense gösterişi çok ‘Toplama Mitingler’e yöneliyor. Panik hali bunu gösteriyor. Anlaşılan o ki, ’25 Mart Sendromu’ bu paniği daha da arttırmış durumda. Twitter Yasağı, mitingler öncesi gözaltılar, miting konuşmaları, Suriye uçağını düşürmek bu paniğin sonuçları. AKP bayraklarıyla süslenmiş İETT otobüslerinin durakları pas geçerek mitinge adam taşımasının, YGS sınavından çıkan öğrencilerin ise otobüs bulamaması da bu paniğin yansımaları…

Gerilimi ve ayrıştırmayı bir iktidar politikası haline getiren AKP’nin bu politikası her tarafa hakim oluyor. ‘Dört bir yanımız düşmanla çevrili’ tezi, giderek ‘bütün dünya bizim düşmanımız’ haline dönüşüyor. Seçimlere birkaç gün kala Suriye uçağı düşürülüyor. Erdoğan “Bundan sonra tokadımız ağır olacak” diyor. Gezi Eylemleri sırasında polisi kahraman ilan ederek tahrik ettiği gibi, şimdi de ‘Silahlı Kuvvetler’i tahrik ediyor. Suriye’nin saldırıya rağmen, ısrarla “Türk halkına karşı sadece kardeşlik ve iyi komşuluk duygularını besleyen ve iyi ikili ilişkileri sürdürmek isteyen komşu bir ülkeyiz” açıklamasını ve “Bu haksız maceralara Türk ordusunu karıştırmayın” uyarısını duymak istemiyor. Çünkü seçimler öncesi ‘düşman cephesini’ genişletmek Erdoğan için bir seçim yatırımı olarak gözüküyor. Bu yüzden herkese meydan okuyor; “Malum medya bize saldırıyor. Neymiş? Özgürlüklere tahammülsüzlükmüş. Kim olursa olsun, dinlemiyorum. Dünya karşımıza dikilse, ülkemin güvenliğini tehdit eden her saldırıya karşı tedbir almak durumundayım. Bu Twitter denilen kuruluş, bu Youtube, bu Facebook. Bunlar aileleri kökünden sarstılar. Bunlarda montaj var. Her yol var” diyor.

Bu söylenenleri dinlerken; insan ister istemez ‘bu kadarına da pes’ demek zorunda kalıyor. Erdoğan’ın dün sarıp sarmaladığı, bütün iktidarı paylaştığı Cemaat için bugüne kadar bir tek ‘irtica’ benzetmesi yapmadı. ‘Bunlar Hain bir terör örgütü’ tespiti dahil, diyeceği her şeyi dedi. Dün dediklerine baksanıza, inanılır gibi değil! Erdoğan’ın söylediği bilinmese, bu sözler olsa olsa, yine aynı cephe tarafından eminim ‘bu sözler din düşmanlarının sözleri’ diye değerlendirilir, sonra da mutlaka CHP’ye mal edilerek arka arkaya küfürler sıralanırdı. Haksız mıyım acaba? Baksanıza, Erdoğan dün Cemaat için ne dedi: “Bunlar hem paralarımızı aldılar, hem de bizi söğüşlediler. Himmet, sadaka, zekat dediler. Koyunlarımızı, kuzularımızı aldılar. Artık bunlar yeter. Olimpiyat falan hak getire. Bundan sonra bizden bunlara su yok. Bunların yayın organlarını sakın satın almayın. Dershanelerine gitmeyin. Yanına gittiğimizde bizimle ilgili bir şeyler konuşuyordu. Bunu keramet zannediyorduk, yanılmışız”.

* * *

Çöken iktidarın saldırganlığı böyle bir şey işte. Ama ne yapsalar nafile. Bunları hiçbir şey bitirmese, ‘üç kuş’ bitirecek: Biri Kartal, diğeri Kanarya, üçüncüsü ise Güvercin. Bir Galatasaray taraftarı olarak; Galatasaray taraftarlarının Gezi’den bu yana iyi bir sınav vermediğini bildiğimden, Beşiktaş ve Fenerbahçe taraftarlarına imrenmek durumunda kalsam da, gerçek böyle. Baksanıza; dün adaletsizliğe karşı OHAL koşullarında Anıtkabir’e yürüyen Fenerbahçe taraftarları kendilerini de aşarak ‘Türkiye için adalet, Fenerbahçe için adalet’ diyorlar. Mesajları da çok güzel: ‘Adalete Fener yak!’

Etiketler: yazar,necdet saraç,Üç Kuş