English French German Italian Japanese Chinese Russian Spanish
Üye Girişi
Kullanıcı Adı :
Şifre :
Son Makaleler
Ali KENANOĞLU
Başörtülü bacımızı cami avlusunda katletseler!

Uğur Kurt cemevi avlusunda polis S.K’nın tabancasından çıkan kurşunla katledildi. Olay ilk önce “Havaya atılan ateş so Devamı..

Turan ESER
Küreselleşen Kerbela

“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yaza Devamı..

Ali KENANOĞLU
500 haftadır aynı yerde

27 Mayıs 1995 tarihinden bu tarafa bir grup insan, gözaltında devletin askeri–polisi tarafından yani bizzat devlet iradesiyl Devamı..

Facebook
Haber Bülteni
Ad Soyad :
E-Mail :
Berkin’e sahip çıkarken…
Yayınlanma Tarihi: Cuma, 14 Mart 2014
Berkin’e sahip çıkarken…

Bir çocuğun masumiyeti AKP’nin çekirdek kadroları hariç, CHP’den BDP’ye, MHP’den TKP’ye kadar çok geniş bir çevreyi buluşturdu. Gezi Direnişi’nde tazyikli su altındaki BDP’liyi, CHP’liyi ve MHP’liyi aynı karede buluşturan o meşhur fotoğraf önceki gün bir kez daha gerçek oldu. Üstelik bu ‘birlik’ yalnızca siyasi partilerle sınırlı da kalmadı. Futbol kulübü taraftarlarından Cem Boyner’e, Güler Sabancı’dan Sezen Aksu’ya kadar uzandı…

Taziye mesajı yayınlayan Fettullah Gülen’in ya da benzeri bir başkasının samimiyeti kuşkusuz sorgulanabilir ama burada asıl olan samimiyet sorgulamasından daha çok, onların kendilerini ‘taziye yayınlamak’ zorunda hissetmeleridir! Erdoğan, Egemen Bağış, Şamil Tayyar, Nurettin Canikli gibi isimler yalnız kalmışlardır. İnsanların acılarını bile ‘ölü sevici’ diye niteleyen Bağış’ın sonradan ‘Ben bunu Berkin Elvan için değil, Siirt'te yerel seçimler bağlamında barış içinde yarış duyguları için’ söyledim demesi onu kurtarmaya yetmez.  Nitekim önceki güne damgasını vuran ‘Recep - Katil - Erdoğan’ sloganının karşısında kimsenin durma şansı olamazdı! Öyle de oldu! İşte ona geri adım attırmaya iten şey; kitlelerin bu öfkesinin kaynağı olan 16 kiloluk Berkin’in yarattığı büyük ağırlıktır!

Bu ağırlık önceki gün Okmeydanı’ndan Şişli’ye, oradan sevgili babamı da 20 gün önce defnettiğimiz Feriköy Mezarlığı’na yürürken açıkça görülüyordu. Mahşeri bir kalabalık vardı. Şişli’den Osmanbey’e yürümek bile zordu… Bu güne tanık olmak, ‘Ben de oradaydım’ demek kuşkusuz onur vericiydi ama fotoğraflara bakmak bile Egemen Bağış’ın neden ‘geri adım’ attığını anlamaya ve bir çocuğun Türkiye’nin kaderini nasıl değiştirdiğini görmeye yetiyordu…

* * *

Tesadüf bu ya, Berkin’i uğurladığımız gün yine bir 12 Mart günüydü. Ama bu 12 Mart, ne 1971, ne de 1985 12 Mart'ı gibiydi! Bu 12 Mart, 15 yaşında, 16 kilo gelen bir çocuğun Türkiye’yi değiştirdiği tarih olarak yazılacak bir 12 Mart oldu! Ve bu tarih aynı zamanda kutsal olan çocuk ve ekmeği, özgürlük mücadelesinin sembolü oluverdi!

* * *

Berkin’le birlikte adalet, vicdan ve özgürlük adına yeni bir tarih yazılacağı çok açık. Şimdi bütün beceri bu tarihi hızlandırmak tan geçiyor. Bunun ilk adımı ise bütün çocuklara, adalesizliklere Berkin’e bakar gibi bakmaktır. Berkin’i sahiplenen ve adalet isteyen bakış, Roboski’deki çocuklara da aynı şekilde bakabilmeli. Tabii, Uğur Kaymaz’a ve Ceylan’a da…

Berkin bu anlamıyla çifte standardı aşmamızda önemli bir rol oynamalı ve hepimize öğretici olmalıdır. Belki de bu nedenle…

Bir yandan Berkin’e sahip çıkarken, Kürt diye Uğur Kaymaz’ı ve Ceylan’ı yok saymamalıyız…

Berkin’e sahip çıkarken, HDP binalarını yakıp yıkmalara sessiz ve tepkisiz kalmamalıyız…

Berkin’e sahip çıkarken, linç kültürünü meşru hale getirilmesine asla izin vermemeliyiz…

Berkin’e sahip çıkarken, yeni gençlerin ölümüne sebebiyet verecek kışkırtmalardan da kesinlikle uzak durmalıyız…

Berkin’e sahip çıkarken; vicdana, adalete, ekmeğe sahip çıktığımızı ve bu değerlerin her insan için ortak ve vazgeçilmemesi gereken ortak değerler olduğunu sürekli hatırlamalıyız…

saracnecdet@hotmail.com

Etiketler: yazar,necdet saraç,Berkin’e sahip çıkarken…