
Uğur Kurt cemevi avlusunda polis S.K’nın tabancasından çıkan kurşunla katledildi. Olay ilk önce “Havaya atılan ateş so Devamı..

“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yaza Devamı..

27 Mayıs 1995 tarihinden bu tarafa bir grup insan, gözaltında devletin askeri–polisi tarafından yani bizzat devlet iradesiyl Devamı..

Çok zor bir ülkede yaşıyoruz. İktidara yakınsanız işiniz kolay. Muhalifseniz işiniz zor. Sevinciniz bile hemen kursağınızda kalıyor. Merdan Yanardağ’ın tahliyesine tam sevinmeye başlamışken, umutlanmışken; Berkin Elvan’ın ölümü sizi alıp başka yerlere götürüyor. Payınıza hep acı, hep gözyaşı düşüyor. Dün SOKAK TV’de Ayşenur Aslan’la Berkin Elvan’ı anarken, o kadar çok acı konuştuk ki, bu gerçekle bir kez daha yüzleşmek zorunda kaldım.
Yalnızca son sekiz ayda bizim payımıza tam sekiz acı düşmüş! Mehmet Ayvalıtaş’la başlayıp, dün yitirdiğimiz Berkin Elvan’a uzanan sekiz ölüm! Yapanlar, edenler belli olsa da, devleti yönetenler oralı bile değil. Sorumluların adı bir türlü konmak istenmiyor. Son dakikada Berkin’in babasını ‘Geçmiş olsun’ diye arayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Bu tür acıların yaşanmaması için herkesin dikkatli olması gerekir” diye açıklama yapıyor. Sanki bu acıların sebebi acıların mağdurlarıymış gibi. İktidarı, Başbakan’ı, İçişleri Bakanı’nı sorgulamak yerine; ‘herkesi’ sorumluluğa ortak etmek... Ne kadar kolay değil mi? Evden ekmek almaya giden 14 yaşındaki bir çocuğu sokak ortasında kafasından vuracaksın, sonra da herkesi dikkatli olmaya davet edeceksin! Aynı şey; hesap sormayan, hükümeti istifaya davete etmeyen herkes için fazlasıyla geçerli. Berkin’in katili belli. Tıpkı Ali İsmail Korkmaz’ın, Ethem Sarısülük’ün katillerinin de belli olduğu gibi. Bu gerçeği Cumhurbaşkanı hepimizden daha iyi bildiği kesindir. Ama o, bu gerçeğin üzerine gitmek ve asıl sorumluyu sorumlu ve suçlu ilan etmek yerine; 14 yaşında öldürülen çocuğu da, anasını da, babasını da sorumluluğa ortak etmeye çalışıyor!
***
Önceki gün Ergenekon Davası’nda gerçekleşen tahliyeler sistemin çöktüğünü, iktidarın bittiğini işaret ediyordu. Dün Berkin’in ölümüyle bu gerçek mühürlenmiş oldu! Dün ayağa kalkan Türkiye, Berkin Elvan’ın ölümünün bu hükümetin sonunu getirecek bir ölüme dönüşeceğini gösterdi! Siyasal iktidarın suçlu ile suçsuzu, katil ile maktulü, masum ile gaddarı aynı çuvala doldurma çabasından sonuç alması mümkün gözükmüyor. Nitekim alamadı da. 7-8 yıl önce Ergenekon, Balyoz, OdaTV davaları gibi davalarla sistemi yeniden dizayn etmeye çalışan Siyasal İslam, bir kez daha ama bu kez de suçu Gülen Cemaati’ne yıkarak, Ergenekon tahliyeleri üzerinden dizayn etmeye çalışıyor! Ama artık çok geç, bu hamle tutmaz. Ne Cemaat’in, ne de AKP’nin inandırıcılıkları kalmıştır. Dün ‘destan yazdığını’ iddia ettiği polisi bugün Cemaat’in emrinde gösterme çabasına, en yakınındaki adamlar bile inansa inansa kerhen inanır! 1 Haziran’daki muhteşem Gezi Direnişi’nden bu yana kimyası bozulan İktidar suçu Cemaat’e yıkarak veya Fethullah Gülen’i ‘gizli örgütü lideri’ olarak sunarak bu işten kurtulamaz! Gezi sonrası başlayan ‘Fetret Devri’ devam ediyor. Hükümet artık bu ülkeyi yönetemiyor. Sertlik, zulüm ve faşizan uygulamalar bu duruma ilaç olamaz!
Bütün bu sürecin, ölümlerin, yolsuzlukların sorumlusu: bu ülkeyi 12 yıldır yöneten, hatta İstanbul üzerinden 1994’ten bu yana yöneten Recep Tayyip Erdoğan’ın bizzat kendisidir. Sokaktan ‘artık yeter’ sesi hızla yükselmektedir. Üstelik her gün biraz daha büyüyerek... Sokak ‘artık çekin gidin’ demektedir.
Berkin Elvan’ın ölümü hem bu talebi, hem de toplumun kendisini sorgulamasını düne göre daha da hızlandıracaktır. “Polise talimatı ben verdim” diyen Erdoğan’ın ya da “Bunlar suç işleyecek kadar büyükse, ceza çekecek kadar da büyümüşlerdir” diyen Melih Gökçek’in Berkin Elvan için ‘dün’ söyledikleri ‘bugün’ artık en azından vicdanını halen koruyan büyük bir kitle tarafından yenilir yutulur olmaktan çoktan çıkmıştır! TÜSİAD bile bu nedenle açıklama yapmak zorunda kalmıştır. Bugün iş bırakacak olan ve ‘Artık yeter’ diyen DİSK’in söyledikleri çok açıktır: “Berkin Elvan’ı vuranlar ‘bulunamadı’ çünkü Berkin Elvan milyonları çalan iktidar partisi üyelerinin değil, emekçi çocuğu idi. Berkin Elvan’ı vuranları gizliyorlar, çünkü AKP İktidarı için polisin çocukları vurması ‘destan’, hırsızları yakalaması ‘darbe girişimidir. Ancak Türkiye halkı katili tanıyor. Berkin Elvan’ın ve diğer gençlerimizin katili ‘Emri ben verdim’ diyerek cinayetleri üstlenmiştir. Artık yeter! Bu ülke halkı sözünü söylemiştir, ‘Çocuklar uyurken sessiz olunur, ölürken değil! ’Vur emri verenler 15 yaşında bir çocuğun 16 kilogramlık cenazesinin ağırlığı altında kalmalıdır