
Uğur Kurt cemevi avlusunda polis S.K’nın tabancasından çıkan kurşunla katledildi. Olay ilk önce “Havaya atılan ateş so Devamı..

“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yaza Devamı..

27 Mayıs 1995 tarihinden bu tarafa bir grup insan, gözaltında devletin askeri–polisi tarafından yani bizzat devlet iradesiyl Devamı..

Zor bir ülkede yaşıyoruz. Konu Aleviler olunca, hayatında herhangi bir konuda sorgulama yapmamış olanlar bile durumu sorgulama ihtiyacı hissediyorlar. Bu konunun en tipik örneklerini yerel seçim sürecindeki adaylıklarda bile açıkça görüyoruz. Örneğin; Karadenizli olmak, Çerkez olmak adaylık için sanki bir adım önde olmayı beraberinde getiriyor ve fiili olarak bir avantaja dönüşüyor. Ancak eğer Alevi isen, yandın! Bırakın başka bölgeleri, Alevilerin en yoğun yaşadığı bölgelerde bile, Alevi kökenli biri aday olduğunda, “Acaba Alevi bir aday Sünnilerin oyunu da alabilir mi” veya “İnsanları kökenlerine göre ayırmak ve Alevi birini aday yapmak mezhepçilik olmaz mı” gibi sorular arka arkaya geliyor. “Ben mezhepçi değilim, insanlar arasında ayrım yapmam, Alevileri de çok severim” diye başlayan cümleler arkasından yerini ‘derin tahlillere’ bırakıyor… Gerçeğin yalnızca küçük bir parçası da olsa, durum böyle. Konu Alevilik olunca, bilinç altına yerleşmiş ‘Sünni refleks’ hemen ortaya çıkıyor. İnsanın anasından emdiği süt burnundan geliyor.
Niye bunları yazdım, biliyor musunuz? Bu refleks bütün coğrafyada boyut değiştirse de, inanın aynı! Suriye, bu işin tipik örneklerinden biri… Yalnızca katliam anlamında değil. Katliam haberlerinin veriliş biçimi bile ayrımcılığı gözler önüne seriyor.
***
Türkiye’de Alevi olmak zor ama bu hiç değilse ‘şimdilik’ ayrımcılığın, ötekileştirmenin ötesine geçmiyor. İki yıldır iç savaşın yaşandığı Suriye’de ise Alevi olmak ‘zor’ kavramının çok ötesinde bir durum! Suriye’de Alevi olmak, İslami terörist örgütler tarafından öldürülmek için tek başına yeterli bir neden!
Rejim karşıtı terör grupları, iktidarı ele geçirmekten uzaklaştıkları için, her gün biraz daha bölünerek, kendi aralarında çatışıyor olsalar da, Alevilere karşı hemen birleşebiliyorlar. Dün yan yana olan birçok örgüt bugün karşı karşıya. Örneğin Rakka yöresinde Cundu’l- Aksa IŞID saflarında yer alarak, Nusra Cephesi ve İslami Cephe’ye karşı savaşıyor. Rakka’da birbirini öldüren bu örgütler, konu Aleviler olunca, hemen ittifak yapıp, Hama’da olduğu gibi, kol kola Alevileri öldürebiliyorlar.
Suriye'de Hama kentine bağlı bir Alevi köyü olan Maan köyüne geçen pazar günü 41 kişi, yalnızca Alevi oldukları için öldürüldü. Öldürenler kimler? Ağustos ayında Lazkiye’de Alevileri katleden gruplar ile Maan Köyü’nde katliamı yapan gruplar hemen hemen aynıydı: El-Kaide'ye bağlı Nusra Cephesi, İslami Cephe bileşenlerinden Ahrar-Şam, Suriye Devrimci Cephesi ve IŞID'e bağlı Cundu’l Aksa Tugayı. Bu gruplar ''Ümmü’l Müminin Ayşe Operasyonu”nda Lazkiye'nin kuzey bölgesinde bulunan yaklaşık 15 Alevi köyüne de saldırmışlardı. Video paylaşım sitelerinde yer alan ve “Maan Köyü’nü Alevilerden temizledik, pisliklerden arındırdık” şeklindeki sözlere ve görüntülere rağmen; bu katliam ‘acaba doğru mu’ diye, hemen sorguya alındı. Rejimle ilgili her haberi hemen servise koyanlar bu katliamı görmek istemediler. Anadolu Ajansı (AA) haberi sansürledi. İktidar yanlısı gazeteler ve televizyonlar 41 kişinin öldürüldüğü katliamdan bahsetmediler bile!
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun’un katliamı kınayan açıklamasına ilk bülteninde yer veren AA, daha sonra yayımladığı haberde bu kınamayı görmezden geldi. Hatta AA, “Ülkede Esed güçlerine bağlı askeri birliklerin çeşitli kentlerde yaptığı katliamların yanı sıra, ülkede çok çeşitli radikal unsurlara bağlı örgütlerin işlediği katliamlar da zaman zaman gündeme geliyor” şeklinde servis etmeyi tercih etti. Çünkü; AA bu katliamı yapan grupların bir biçimde Türkiye tarafından desteklendiğini hepimizden iyi biliyor.
***
AA bunu yapıyor da, diğerleri başka bir şey mi yapıyor? Hatay’da yakalanan ve ‘devlet sırrı’ denilerek Suriye’ye gitmelerine izin verilen silah yüklü TIR’ın katliamlarla bağlantısını sorgulama ihtiyacı bile hissetmeyen birçok kişi ve çevre, “Bu katliam acaba doğru mu” sorusunu hemen soruverdi!
Esad Rejimi aleyhinde ne çıkarsa, onu hemen büyüterek haber yapacaksın; üst üste kınama mesajları yayınlayacaksın ama gözü dönmüş İslami terörist grupların katliamlarını ‘acaba doğru mu’ diye sorgulamaya başlayacaksın. Suriye’de Alevilere yönelik katliamları, baş kesen video görüntülerini görmezden geleceksin, sonra da ‘eşitlik’ ve barıştan’ bahsedeceksin! El insaf!