English French German Italian Japanese Chinese Russian Spanish
Üye Girişi
Kullanıcı Adı :
Şifre :
Son Makaleler
Ali KENANOĞLU
Başörtülü bacımızı cami avlusunda katletseler!

Uğur Kurt cemevi avlusunda polis S.K’nın tabancasından çıkan kurşunla katledildi. Olay ilk önce “Havaya atılan ateş so Devamı..

Turan ESER
Küreselleşen Kerbela

“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yaza Devamı..

Ali KENANOĞLU
500 haftadır aynı yerde

27 Mayıs 1995 tarihinden bu tarafa bir grup insan, gözaltında devletin askeri–polisi tarafından yani bizzat devlet iradesiyl Devamı..

Facebook
Haber Bülteni
Ad Soyad :
E-Mail :
Lafa değil, icraata bakmalı!
Yayınlanma Tarihi: Perşembe, 23 Ocak 2014
Lafa değil, icraata bakmalı!

Beş yıl aradan sonra Brüksel’e giden Başbakan Erdoğan, daha önceki Avrupa gezilerinde olduğu gibi, bir kez daha Türkiye’deki hırçınlığının dışında bir tablo çizmeye çalıştı.  Görüşmeler sonrası yapılan ortak basın toplantısında, Erdoğan “Türkiye olarak, AB ile ilişkilerimizin ilerletilmesi yolunda her zaman samimi bir çaba, samimi bir gayret içerisinde son derece yararlı oldu” dese de, AB Konseyi Başkanı Rompuy açıkça “Sayın Başbakan analizini yaptı ve biz de bunu not ettik, ancak biz atılan adımlara bakıyoruz” diye konuştu.

Avrupa Birliği gerçekten de ‘lafa değil, icraata’ bakarsa, Türkiye’nin işi zorun ötesinde. Tarifi bile yok! Çünkü, Avrupa’da demokrat kesilen Başbakan ve bakanlar, ülkede kendilerine yan bakanının anasından emdiği sütü ağzından getiriyorlar!

17 Aralık’ta başlayan ‘Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu’ ile, tam bir ay içinde Türkiye’nin çivisi çıktı! AKP ile Cemaat arasındaki kavga, sistemin çürümüşlüğünü ve ne kadar dejenere olduğunu gözler önüne serdi. Bunların kalitelerini, daha doğrusu kalitesizliklerini de herkese gösterdi. Yeni Şafak, Akit ve Zaman gibi gazetelerin bugün yazdıkları ile fazla değil, 3-5 ay öncesi yazdıkları yan yan konulsa ve birlikte okunsa, başka bir yoruma gerek kalmaz. Din, iman, ahlak, hoşgörü ve diyalog laflarının ne kadar sahte söylemler olduğu görülür.

Ayan beyan silah sevkiyatı yapılırken, “TIR’larda ne olduğu kimseyi ilgilendirmez” denilebiliyor. Hukuk, TIR’ın aranmasına yönelik işletilmiyor; arama kararı alan Savcı’ya, arama yapan Jandarma’ya yönelik işletiliyor. Hemen müfettişler görevlendiriliyor ve aramaya katılan askerler hakkında soruşturma başlatılıyor!

İş öyle bir noktaya gelmiş durumdaki; ‘AKP Devleti’ne dönüşen devlet, kendi başsavcısını tehdit ediyor. Kılıçdaroğlu’nun dünkü CHP Grup Toplantısı’nda açıkladığı belge yalnızca Adalet Bakanı’nın değil, bu hükümetin topyekun hemen çekip gitmesini gerektirecek bir belge!.. Adalet Bakanlığı Müsteşarı, İzmir’de yolsuzluk operasyonuna aleni olarak müdahale ediyor,  İzmir Cumhuriyet Başsavcısı’na ‘Dosyayı kapat’ ve “Savcıyı görevden al’ talimatlarını tehditle birlikte veriyor: “Cumhuriyet Savasını hemen değiştir, tüm karartan iptal et, bu soruşturmayı durdur, bunu yapmazsanız sonuçlarına katlanırsınız!”

‘Bu kadar da olmaz’ demeye kalktığınızda, bu kez AKP’nin başka bir inanılmaz hamlesiyle karşılaşıyorsunuz. Örneğin; Başbakan Erdoğan, Efkan Ala’nın İçişleri Bakanı olmasının ardından boşalan Başbakanlık Müsteşarlığı’na eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Fahri Kasırga’yı getiriyor. Kasırga ki, ne kasırga! Başbakan’ın hemşehrisi de olan Kasırga, Başbakan’ın malvarlığı soruşturması döneminde beraat kararını temyiz etme yetkisini kullanmayarak, beraatin kesinleşmesinin yolunu açan,  zamanında Alevi-Bektaşi adıyla dernek kurulmasına şiddetle karşı çıkan biri. Kasırgan’nın Alevi-Bektaşi ismiyle dernek kurulmasına karşı çıkmasının nedeni de belli: Çünkü, Kasırga’ya göre; Alevi-Bektaşi dernekleri ‘içeriden ve dışarıdan kışkırtmaya müsait potansiyel tehlikeler’ de ondan!

Artık hepimizi ezberlediği, ne hukuka ne de ahlaki hiçbir değere sığmayan AKP icraatlarının ucu bucağı yok! Haydi bizim yazıp çizdiklerimizi bir yana, yalnızca İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün 2014 Raporu bile, AKP’nin bozulan fiyakasını tam anlamıyla yerle bir ediyor!

Son bir ayda hızla yaşanan gelişmeler de, Erdoğan’ın 2000’li yılların başındaki gibi Avrupa’yı ve dünyayı yanlış yönlendirme, kendisini demokrat gibi gönderme şansını tümüyle ortadan kaldırmış durumda. Nitekim, yolsuzluğun sembolü ‘ayakkabı kutuları’ artık her yerde. Yalnızca Manisa’da, Ankara’da İstanbul’da değil… Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu dün  Brüksel’de Lüksemburg Meydanı’nda Başbakan Erdoğan’ı boş ayakkabı kutuları taşıyarak protesto etti.

“Erdoğan Kopenhag Siyasi Kriterlerine Uygun Değildir’ başlığı ile Brüksel’de yapılan protestoda verilen mesaj bu anlamıyla çok net: “Siyasetin evrensel değerleri, insan haklarına dayalı olmayan siyasete kucak açmıyor. Temel hak ve özgürlükleri çiğneyen Erdoğan’a Brüksel’in kucak açmaması gerekiyor. Oysa Erdoğan, Avrupa siyaset değerlerinde ön planda tutulan Kopenhag Siyasi Kriterlerine ve insan temel hak ve özgürlüklerine saygılı olmayan; otoriter, baskıcı, yasakçı, hukuksuz ve yolsuzlukları üstünlerin yandaş hukukuyla örten rejiminin temsilcisidir”.

Etiketler: yazar,necdet saraç.Lafa değil, icraata bakmalı!