English French German Italian Japanese Chinese Russian Spanish
Üye Girişi
Kullanıcı Adı :
Şifre :
Son Makaleler
Ali KENANOĞLU
Başörtülü bacımızı cami avlusunda katletseler!

Uğur Kurt cemevi avlusunda polis S.K’nın tabancasından çıkan kurşunla katledildi. Olay ilk önce “Havaya atılan ateş so Devamı..

Turan ESER
Küreselleşen Kerbela

“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yaza Devamı..

Ali KENANOĞLU
500 haftadır aynı yerde

27 Mayıs 1995 tarihinden bu tarafa bir grup insan, gözaltında devletin askeri–polisi tarafından yani bizzat devlet iradesiyl Devamı..

Facebook
Haber Bülteni
Ad Soyad :
E-Mail :
Zorunlu din dersine dava açtı, hayatı karardı!
Yayınlanma Tarihi: Cuma, 24 Mayıs 2013
Zorunlu din dersine dava açtı, hayatı karardı!
Yazar: Turan ESER

Nazlı’dan mektup var;

Bugün köşemi ilköğretim öğrencisi sevgili Nazlı’nın mektubuna ayırıyorum. Nazlı Ş. E. ile Eskişehir’de tanıştım. Bana “laik devletin neden zorla din dersi verdiğini anlamadım. Anlamak için zorunlu din dersine dava açtım” diyerek, dava sonrası okulda ve sosyal hayatta karşılaştığı ayrımcılığı, dışlanmayı ve baskıları anlatmıştı. Bana dava dosyası ile bir mektup göndermiş; Köşemi bugün Nazlı yazıyor; Buyurun birlikte okuyalım, okurken düşünelim derim.

“Merhaba Turan Amca;

Ben Nazlı Ş. E. Sizinle Eskişehir’in Gültepe Mahallesindeki bir kahvehanesindeki (Gerçek Laiklik Konulu) panelde tanışmıştık. Orada size 4. Sınıftan beri Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersine girmediğimi söylemiştim. Şu an 7. Sınıfta okuyorum ve Milli Eğitim Bakanlığı’yla olan mahkememiz devam ediyor. Aslında mahkemeyi kazanmıştık, ancak MEB ve Eskişehir Valiliği karara itiraz edip temyize gidince karar bozuldu. Buna gerekçe olarak sadece bu yılla geçen yılki müfredatın farklı olduğu gibi saçma bir sebep gösterildi. Oysa verilen yine dini eğitim. Bileğimin hakkıyla kazandığım takdir belgelerimden bazıları hiç verilmedi. Ayrıca geçen yılki karnemi de hala alamadım.

Nasıl oluyor da laik denen bu Türkiye Devleti beni keyfine göre bir dini eğitim almaya zorluyor. Ben hiçbir dini eğitimi almak ve din dersine girmek istemiyorum ve bu sebeple olsa gerek okulda uğramadığım hakaret ve aşağılayıcı davranış kalmadı. Hatta gittiğim bir okuldaki müdür babama:’’Çocuğun din dersine girmezse hedef haline gelir ve burada barınamaz’’ dedi. Gerçektende birkaç gün sonra bazı öğrencilerin davranışları değişti ve hedef haline geldim.

Bu yılın ilk döneminde üç tane okul değiştirmek zorunda kaldım. Okuldaki tehdit, hakaret ve alay etme gibi olaylar yüzünden psikolojim bozuldu ve ders notlarım hiç olmadığı kadar düştü. Okul içerisinde açıkça tehdit edilme, tipimle ve göz hastalığımla alay edilmesi, çeşitli hakaretler ve kafama tahta silgisi fırlatılması gibi birçok kötü olayla karşılaştım.

Önce bir öğrenci daha da önemlisi bir genç olarak benim geleceğim söz konusu. Benimde evimde kendime göre sorunlarım ve her öğrenci gibi geleceğime yönelik planlarım var. Bende bu hayalleri gerçekleştirmek, okulda diğer öğrenciler gibi normal karşılanmak ve okuyabilmek istiyorum. Sanki utanılacak bir şey yapıyormuşuz gibi hedef haline geldik, ötekileştirildik, yapayalnız bırakıldık. Her şeye rağmen geri adım atmayacağız ve boyun eğmeyeceğiz. Bu konuyla ilgilendiğiniz için size ve tüm duyarlı insanlara teşekkür ediyorum. Nazlı…”

Sevgili okurlar;

Nazlı’nın annesi bir malulen emekliye ayrılmış eğitim emekçisi ve babası işsiz! Yoksul bir ailenin, hak arama bilincine sahip bir ailenin kızı. Babası H. açtıkları davanın tüm çocukların hakkını savunmak olduğunu ifade etti. Laik bir devletin “Sünnileşmiş dindar nesil yetiştirmek” gibi bir görevi varmış gibi, hukuk dışı uygulaması birçok aileyi mağdur ediyor. Bu davaların çığ gibi büyümesi lazım. Eğitimde dindarlaşmaya karşı laik ve demokratik bir eğitim için onbinlerce dava açılmalıdır. Ne yazık ki Nazlı ve babası H. “davamızda yalnız kaldık. Avukatımız ve Eskişehir Eğitim Sen şubesinden başka destek veren ve bu davayı önemseyen kimse yok gibi” diyerek haklı serzenişte bulunuyor.

AİHM, Türkiye aleyhine verdiği zorunlu din derslerinin hukuka ve insan hakların aykırılığını ve laiklik çelişkisini anladı, fakat AKP iktidarı anlamadı. Nazlı herkese doğru yolu gösteriyor; Gerçek laiklik sözle savunulmaz. Onbinlerce dava açılmalı. Nazlı yalnız bırakılmamalı! Asimilasyoncu ve mezhepçi din derslerine karşı hukuk ve sokak mücadelesi toplumsallaştırmalıdır. Genel bir çözüm için laiklik ve evrensel kabuller çerçevesinde, isteyenin kendi dinini ve inancı öğrenme ve öğrenmeme hakkını da kapsayacak olan isteğe bağlı ders uygulamasıdır. Aksi dünyada en fazla imama sahip olan ülke ünvanı ile guinness rekorlar kitabına gireceğiz.

Etiketler: zorunlu din