English French German Italian Japanese Chinese Russian Spanish
Üye Girişi
Kullanıcı Adı :
Şifre :
Son Makaleler
Ali KENANOĞLU
Başörtülü bacımızı cami avlusunda katletseler!

Uğur Kurt cemevi avlusunda polis S.K’nın tabancasından çıkan kurşunla katledildi. Olay ilk önce “Havaya atılan ateş so Devamı..

Turan ESER
Küreselleşen Kerbela

“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yaza Devamı..

Ali KENANOĞLU
500 haftadır aynı yerde

27 Mayıs 1995 tarihinden bu tarafa bir grup insan, gözaltında devletin askeri–polisi tarafından yani bizzat devlet iradesiyl Devamı..

Facebook
Haber Bülteni
Ad Soyad :
E-Mail :
Yetmişbeş Sezonluk Dizi!
Yayınlanma Tarihi: Çarşamba, 01 Ocak 2014
Yetmişbeş Sezonluk Dizi!
Yazar: Turan ESER

Albert Einstein, “Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca yapıp farklı bir sonuç almayı ummaktır” diyor. Onun bu sözüne nispet yaparmış gibi, Türkiye’de iktidarı ve bürokrasiyi teslim almış sistematik ve geleneksel yolsuzluklara karşı mücadelede aynı şeyler tekrarlanarak farklı sonuç bekleniyor. Yolsuzluk rejimini değiştirecek çözümlere kapalı olan TBMM siyaseti, bu nedenle halkın iktidarlarca soyulması hakikatiyle yüzleşmiyor.

Bozuk çarkın yolsuzluk düzeninde iktidar değişimlerinin, hile, şantaj, hırsızlık, yolsuzluk ve krizle gerçekleştiği görülmüyor. Kriz ve yolsuzluklarla iktidara gelenin, yine bu yolla gittiğine tanıklık edilmiyor.

Yolsuzluk sanki sadece “kişisel ahlaksızlıkla” sınırlıymış gibi davranıyorlar. Bu nedenle yolsuzluk meselesini, kişisel ahlaksızlık, haber ve operasyonları yorumlama derinliğinde yazmayacağım. Bunlar çok konuşuluyor ve çok yazılıyor. Ben sonuca varmamızı sağlayacak, yani düzeni değiştirecek sorular sormayı doğru buluyorum.

Yolsuzluk dizisinin aktörleri sürekli değişirken, aktörlerin adı Çiller, Demirel, Özal, Hüsamettin Özkan, Yılmaz, Sözen, Erbakan, Gül, Erdoğan, Güler, Bayraktar, Uzan ve benzeri şekilde değişirken, yolsuzluk dizisinin senaryosu, replikler neden değişmez?

Bu yolsuzluk dizisinin çekildiği devlet seti neden değişmez?

Yolsuzluk, rüşvet, talan ve hırsızlık üreten rejim, yürütme, yasama, yargı, siyasi kültürü ve otoriter zihniyet neden değişmez?

Yolsuzluk üzerine süren tartışmalarda sürekli iki kesim var; bir taraf “sen iktidarsın, yolsuzluk yaptın” diyor, öteki taraf ise “yapmadım, bu hükümetimize devlet içindeki paralel devletin uluslararası talimatlı komplosu” diyor.

Her iki taraf yolsuzlukları sınırlı görmemizi zorluyor. Yolsuzluk üreten rejimi ve kirli siyasetin büyük hikâyesine vakıf olmamız istenmiyor.

Anadolu’nun Sesi

Anadolu’nun kadim ulu ozanlarından Pir Sultan Abdal 16. yüzyıldan Osmanlı devletine “bozuk düzende sağlam çark olmaz” diye seslenmişti. Osmanlı devletinin kılıç ve zor yoluyla gelenekselleştirdiği talancı, soyguncu, rüşvetçi ve bozuk sömürü düzenine bu sözlerle kafa tutmuştu. Bu sözlerinin bedelini idamı göze alarak ödeyen, Pir Sultan Abdal’ın bu sözü günümüze ışık tutan tarihsel bir uyarıydı. Fakat bu tarihsel uyarı aradan beş asır geçmesine rağmen dikkate alınmadı. Mesajı netti; Bozuk düzen, yolsuzluk, soygun, sömürü, talan, baskı ve hukuksuzluk üretir.

Bir ülkede devlet halkın değil egemenlerin ise, iktidar halkın değil, soyguncuların ve haydutların elinde olursa, o ülkede hukuk, yargı, adalet, eşitlik, demokrasi ve özgürlük yoktur.

Yolsuzluk ve sömürü rejimi sistematik şekilde kurumsallaşmıştır. Osmanlı ve Cumhuriyet tarihinde yolsuzluğun, rüşvetin ve talanın olmadığı bir süreç yaşanmamıştır. Çünkü rejim kirlilik, yolsuzluk, mezhepçilik, etnik milliyetçilik, otoriterlik ve sağcılık üretmektedir. Çare ise halk iktidarındadır!

Türkiye’de TBMM siyaseti hiçbir zaman demokratik, katılımcı, şeffaf ve denetlenebilir olmadı. TBMM çatısı altında demokratik bir siyasi hayat yaşanmadı ve seçilmişlerde demokratik yollarla seçilmediğinden, bir türlü özgür olamadılar. Şeflerinin işaretine göre el kaldırdılar, grup olarak oturdular, grup olarak kalktılar! Çünkü onlarda onların seçilmesine karar verenlere boyun eğmek zorunda kaldılar.

Siyasi partiler, iktidar avantajlarını yerli, yandaş ve çok uluslu şirketlerin çıkarları lehine kullanarak, bu şirketler üzerinden çıkar sağladırlar. Kurdukları vakıflara “bağış” adı altından topladıkları dudak uçurtan rüşvetler nemalanırlar.

Yargı, yasama ve yürütmenin bozukluğu ve birbirlerine hükmeden ilişkileri yolsuzlukları örtmektedir. Düşünce suçlularının cezaevinde, hırsızların, rüşvetçilerin ve devleti soyanların dışarıda özgür olması, Türkiye’ye özgü bir durumdur.

Tek Çare Direniş!

Yolsuzluk rejimi değişmeden, yolsuzluk ve hırsızlık tükenmez. Yolsuzlukları açığa çıkaran Gezi direnişidir! Gezinin direnişçi ruhudur, kazanımıdır, iktidar bugün çatışan ortaklarını ve küresel aktörleri sarsan, Gezi direnişinin dalgasıdır. Dolaysıyla yolsuzluk rejimine karşı mücadelenin yolu da, Gezi’de açığa çıkan toplumsal muhalefetin birleşik mücadelesinden geçer.

Etiketler: yazar,turan eser,Yetmişbeş Sezonluk Dizi!