English French German Italian Japanese Chinese Russian Spanish
Üye Girişi
Kullanıcı Adı :
Şifre :
Son Makaleler
Ali KENANOĞLU
Başörtülü bacımızı cami avlusunda katletseler!

Uğur Kurt cemevi avlusunda polis S.K’nın tabancasından çıkan kurşunla katledildi. Olay ilk önce “Havaya atılan ateş so Devamı..

Turan ESER
Küreselleşen Kerbela

“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yaza Devamı..

Ali KENANOĞLU
500 haftadır aynı yerde

27 Mayıs 1995 tarihinden bu tarafa bir grup insan, gözaltında devletin askeri–polisi tarafından yani bizzat devlet iradesiyl Devamı..

Facebook
Haber Bülteni
Ad Soyad :
E-Mail :
“Nizam-I Âlem için…”
Yayınlanma Tarihi: Çarşamba, 25 Aralık 2013
“Nizam-I Âlem için…”
Yazar: Turan ESER

“Eğer bir millet, iktidarda bulunan kişilerin hırsızlığını,haksızlığını, yalnızca kendi siyasi görüşünden olduğu için görmezden geliyorsa,o millet bir gün vatanını da yitirmeye mahkumdur” Niccolo Machlavelli

AKP ve Cemaat teolojik ve ideolojik açıdan yumurta ikizidir. Neo liberalizmden beslenen küresel kapitalizmin Türkiye taşeronlarıdır. Merak edilen husus, iktidarın ikizleri neden arıza çıkardı?

“Paranın ve iktidarın dini imanı olmaz” diyenler, bu ikiz kardeşlerin birbirlerini yemesinin nedeni açıklıyor.

Yani, din kardeşliği bir yere kadar!

Nizam-ı âlem için kardeş katlini vacip gören bir zihniyet için önemli olan bizzat sağlam çarkı olmayan bozuk ve yolsuzluk düzeninin bekasını korumaktır. Orada iktidar kalmayı başarmaktır. Bunun için onlara her yol mubahtır! İkizlerden biri Ortadoğu, diğeri ABD ve Batı için aktif rol alıyordu. Her iki eksende ortaya çıkan dış politikadaki tutumlar ve şaibeli sermaye transferleri ile iç politikada ve iktidar paylaşımında yaşanan arızalarla çakışınca olan oldu ve erler çıktı meydana…

İkizlerin kavgasında birini diğerine tercih eden vebalı siyasetle aramıza mesafe koyarak, sağlık düşünmeye başlayabiliriz. Çünkü “yukarıdakilere han hamam, aşağıdakilere din iman” reva gören ideolojik ikizlerin anlayışlarını ve kirli çamaşırlarını görüyoruz. Yargı ve Güvenlik kurumlarındaki çatışmalarını izliyoruz. AKP “paralel devletin” varlığından, “paralel devlet” ise iktidar nimetlerinin tek başına yemesinden rahatsız.

Yolsuzluk Getirdi, O Götürecek

AKP’de kendilerinde önceki iktidarlar gibi yolsuzluğa bağlı kriz ile gelen bir iktidardır. İktidar yürüyüşünü cemaat ile birlikte gerçekleştirdi.

Yolsuzluk, rüşvet ve ihalede fesatlık ilişkilerine bulaşmış AKP-Cemaat ittifakı iktidarı, siyaseti içte ve dışta artık yönetemez hale gelmiştir. Toplumsal sorunların çözümünde eşitliği ve ekonomik kalkınmada adaleti sağlayamadığı için, siyasi krize gebe kalıyorlar.

Türkiye siyasi tarihine geriye doğru anımsarsak, her kriz yeni siyasi aktörleri siyasal alana sokar. Yeni iktidar ise bu “yeni” ya da eski içinden üretilen “yeni aktörlerden” seçilir.

Türkiye şu an ciddi ve yönetilmesi güç bir krizin içine girmiştir. Dış ve iç faktörlerin çakışması bu krizi tetikliyor.

Yolsuzluk ve rüşvet skandalı ile artan işsizliğin, yoksulluğun, bozuk ve adaletsiz gelir dağılımı ile karşı karşıya olan halkın dünyasında siyasi hayal kırıklıkları artmıştır. AKP’nin “zorla evde tuttuğu yüzde 50” artık yok!

Türk tipi siyaset; çoğulculuk, katılımcılık, emek, demokrasi, eşitlik, barış, insan hakları, laiklik ve sosyal hukuk ekseninde kurumsallaşmasını ve toplumsallaşmasını sağlayamadığı için, son çeyrek asırdır, yaşanan her kriz sonrası yapılan seçimde yeni bir partiyi birinci yaparak, eskimiş ve tıkanmış iktidar partisini (DYP, ANAP, DSP, DP, Saadet Partisi örneğinde olduğu gibi) siyasetin dışına attı ve “yeni” siyasi aktörü aramaya devam etti.

Kadrolaşma, soygun, sömürü ve yolsuzluk ikizlerin düzenidir. İkizler ve kapitalizm zayıfları, ötekileri, yoksulları, işçileri, kadınları ve gençleri hedef alır. Bunun içinde ikizler toplumsal gerilimi ve yoksulluğu artırmaktadır. Buna karşılık ise İslami sermayeye dayalı zenginliği TUSKON ve MÜSİAD merkezlerde yoğunlaştırmıştır. İnanmayan AKP ve Milli Görüş’e yakınlığı bilinen MÜSİAD ile Cemaate yakın TUSKON’un 2002 yılı 2013 yılları arasında sermaye birikimlerindeki devasal artışları karşılaştırsınlar!

Tüccar Devlet Adamlığı Siyaseti Çıkar Aracı Görür!

Siyaset adaleti, eşitliği, özgürlüğü ve toplumsal barışı sağlayan bir kamu hizmetidir. Siyaseti kamu hizmeti yerine ticari çıkar aracı görerek, tüccar mantığı ile sürdürülen ülkelerde yolsuzluk, rüşvet ve ihaleye fesat karıştırmak kaçınılmazdır.

Hafızamıza format çekmedik. Başbakan hükümet başına geçer geçmez "Türkiye'yi tüccar devlet adamı anlayışıyla yöneteceğiz..."  demişti.

Seçilmiş padişahların liderlik sultasına dayalı kirlenmiş siyasal yapıların, tüccar mantığı ile yönettiği bir ülkede yolsuzluğu ve rüşveti üretmesi kaçınılmaz. Tepedekilerin siyaseti ticari bir faaliyet gören tüccar politikaları sayesinde bürokrasinin kilit noktaları kirlendi, yolsuzluk ve rüşvet yaygınlaştırdı.

Son otuz yıldır beş başbakan ve onlarca bakanın kendileri, aileleri ya da kendilerine bağlı kişiler hakkında ciddi yolsuzlukları ortaya çıkarıldı. Yolsuzluğun kurumsallaştırıldığı devlet geleneği sayesinde, bugüne kadar tüm yolsuzluk iddiaları açıklığa kavuşturulmadan, siyasal irade bunları tek tek örtbas etmiş ve unutulmaya bırakmıştır.

Halk devletin yürütmesinin temiz olmadığı biliyor. “Bal tutan parmağını yalar” ile yolsuzluktan, rüşvetten, ihale yasaları ile ihaleye fesat karıştırarak yolsuzluk vurgunundan mal kapma yarışına girenleri artık tanıyor.

Özetle AKP hükümeti de toplumsal sorunları kamucu siyasetle çözemeyince ve tüccar siyasetinin fabrika ayarlarına dönüyor.

Çare Halk İktidarı!

Yolsuzluk ve kriz AKP’nin sonunu hazırlıyor. Cemaat ise can simidi olarak CHP’ye zeytin dalı uzatıyor. CHP ikizler arasında, cemaat lehine tercih yaparak, AKP’nin yerine talip olma derinliğindeki siyasete onay verirse; bu durum CHP’nin, DSP’nin başına gelenlerden ders çıkarmadığını gösterir.

İkizlerin dinci ve liberal siyasetine karşı, solun yüzünü sokağa, işyerlerine, mahalleye, üniversitelere ve siyasala alana döndürmesi zamanıdır. İkizlerin yolsuzluk düzeni ve kriz siyaseti karşısında derin bir güven bunalımı içine düşmüş olan toplumsal öfkeyi örgütlemek için en uygun zaman yakalanmıştır. Bunun ciddi şekilde değerlendirilmesi zorunludur.

Bizim derdimiz bellidir; yolsuzluğa, soyguna, rüşvete, kirli siyasete, yoksulluğa, işsizliğe, ayrımcılığa ve sömürüye karşı insanca bir yaşam ve eşitlikçi bir düzen. Bu derdin yanında olmak, Gezi direnişi ile açığa çıkan halkın birleşik mücadelesi ile bu yolsuzluk düzenine itirazı yükselmek gerekir.

Tüm bu siyasi kirlenmişlik ve yolsuzluk düzeni karşında solun birleşik ve güçlü muhalefeti için fırsat doğmuştur. Çünkü şimdi solun ve devrimci siyasetin birleşik mücadele zamanıdır.

Etiketler: yazar,turan eser,“Nizam-I Âlem için…”