Karikatür Dergisi ‘Uykusuz’un bu haftaki sayısı, kapağındaki karikatüre “Herkes dışarı çıksın, bi ülkeyi yıkayalım, bok için kaldı ortalık” yazısını taşımış. Doğru lafa ne denir?

Büyük bir deprem yaşanıyor. Türkiye’de hukuk tam değil, az buçuk geçer akçe olsa, tam anlamıyla bir ‘Temiz Eller Operasyonu’ yapılabilir ve ülke temizlenebilir.

 Cemaat AKP’nin restine “Gördüm” dedi ve tam anlamıyla birbirlerini yemeye başladılar. İslamcı cemaat ve tarikatların her dönem iktidar ortağı olduğunu, her dönemde ayrılıp-barıştıklarını biliyor olsak da, “Öküz öldü, ortaklık bozuldu”. Bu gerçek!

 Nerede başlayıp, nerede bittiği belli olmayan, Cemaat’in başlattığı ‘Rüşvet Operasyonu’ şimdilik dört bakanı önüne katıp götürüyor. Gezi Eylemleri’nin ‘kahraman polisi’ İstanbul Emniyet Müdürü’nü de... Deprem büyük. Bu depremin artçı sarsıntılarla sınırlı kalmayacağı kesin gözüküyor. Çünkü bu operasyonun rutin olmadığı açık. Tek başına Cemaat’in insiyatifiyle olmadığı da! Ortadoğu’da iflas eden AKP, bu iflasını görmemekte ısrar etti. AKP, bu iflasına rağmen Mısır’da, Suriye’de ve ‘Irak Kürdistanı’nda kendine göre insiyatif almaya çalışınca, gaz ve petrol anlaşmaları yapmaya kalkınca, kaçınılmaz olarak bu sonuçla karşılaştı.

Yoksa bu operasyonda ortaya çıkan resimleri, ilişkileri birebir bilemesek de, genel olarak bilmeyen ya da daha hafif bir ifadeyle etmeyen var mıdır? Bu ülkede birkaç yıl içinde ultra zengin olmanın; kara paranın, rantın, rüşvetin yerel ya da merkezi iktidarlardan bağımsız olabileceğine inanan var mıdır?

 Bu kirli ilişkilerin Türkiye’de her daim var olduğu bilinmiyor muydu? Her daim var olan kirli ilişkiler de, yalnızca isimler ve miktarlar değişiyor. Menderes’ten bu yana, birbirleriyle siyasi akraba olanların yalnızca isimleri değişti. Sistemin karakteri hep aynı kaldı. Özal’ın ifadesiyle; ‘devletin memuru hep işini bildi’. Böyle olmasa; 5 yıl içinde, 10 yıl içinde bu kadar ultra zengin ortaya çıkabilir miydi? Belediye başkanları, bakanlar, bakan çocukları multi milyoner olabilir miydi? Belediye başkanı ya da milletvekili olmak için milyonlar harcanabilir miydi? Siyaset, yalnızca parası olanların yaptığı bir işe dönüşebilir miydi?

***

 Artık bakanların istifa etmesi yetmez. 8-10 bakanının değiştirilmesi de! Olması gereken, kuşkusuz hükümetin istifa etmesidir. Ancak AKP Hükümeti’nin istifa etmeyeceği ve süreci uzatabileceği kadar uzatmak isteyeceği de kesindir. Hükümet istifa etmese de, kesin olan bir şey daha var; AKP’nin karşısındaki yüzde 50, artık diğer yüzde 50’yi de içine alma şansını, dolayısıyla bir dönemi kapatma şansını yakalamıştır!

***

‘Fosseptik Çukuru’ patlamıştır. Bu patlamanın AKP’yi de tümüyle içine çekeceği kesin. Çünkü bu kadar kirli ilişkiler, ortalığa saçılan büyük ölçekli paralar; devletin polisi, yargısı, gazetecisi, genel müdürü, belediye başkanı, milletvekili, bakanı olmadan olmaz. Konuşulan rakam çok büyük: Şimdilik 80 milyar dolar!
 Bu ülkede bunu bilmiyorum diyen ‘bir tek Allah’ın kulu’ bulunmaz! “Hepiniz oradaydınız” başlıklı açıklamasıyla, Fikir Kulüpleri Federasyonu’nu çok iyi özetlemiş: “Ali İsmail’e sopalarla saldırırken, Ethem’e kurşun sıkarken, Mehmet’in üstüne taksi sürülürken, birlikte direksiyondaydınız. Ahmet’in canına kıyıp, sonra onu arkadaşlarının attığını söyleyen sizdiniz. Abdocan’ı hep birlikte aldınız aramızdan. Medeni’yi siz vurdunuz. Biz nasıl kol kola yürüdüysek karanlığın üstüne, siz de kol kola siper oldunuz karanlığa. Mavi üniformalı, kasklı canavarlarda sizi görüyorduk. Şimdi sizin kavganız eğlendiriyor bizi. Seyredip çırpınışlarınıza gülüyoruz. Ama biz Haziran’da mücadele ederken eğlenmeyi öğrenmiştik. Şimdi ise, eğlenirken mücadele etmeyi unutmadığımızı göstereceğiz. Tarihimize bakıp çabuk unutulan suçlara güveniyor olabilirsiniz. Şimdi masumluk oyunlarını bırakın, çok iyi biliyoruz 'Ulan hepiniz oradaydınız'. Seyirci kalmayacağız, zamanında birlikte kurduğunuz hükümeti yıkacağız! Hepinizi yargılayacağız!”