Kullanıcı Adı :

Şifre :

Şifremi Unutum! Üye Ol

Türkiye’de din eğitimi tartışmaları güncelliğini koruyor. Çünkü din eğitiminin devlet eliyle verilmesi insan haklarına, çocuk haklarına ve laiklik ilkesine aykırıdır. Asimilasyoncu özelliğinden dolayı haklı olarak toplumsal kesimlerin itirazlarına maruz kalıyor. AKP hükümeti ılımlı şeriata giden yolun taşlarını, her alanda olduğu gibi eğitim alanında da artırıyor. İnsan haklarına, inanç özgürlüğüne ve halka rağmen “ben yaptım olur” düşüncesiyle uyguluyor. Zorunlu ve zorunlu seçmeli üç din dersi ile eğitimi dinselleştirmek ve eğitim sistemini siyasal İslamcı eksende şekillendiren, okulları adeta birer cami ve imam hatip okullarına dönüştüren bu yaklaşım, eğitim yoluyla toplumun Sünnilik eksenin dindarlaştırılmasına hizmet etmektedir. ÇELİŞKİLER YUMAĞINI ÇÖZMEK Zorunlu din dersinin varlığı, devletin ikiyüzlülüğünü ve çelişkilerini ortaya koymaktadır. Bir önceki derste "Laiklik din işlerinin devlet işlerinden ayrılmasıdır" ilkesini öğreten sözde “laik okul”, bir sonraki derste çocuklara zorla din eğitmi vermektedir! Bir teneffüs mesafesinde yaşanan bu çelişkiyi AİHM, Türkiye aleyhine verdiği zorunlu din dersleri davası ile bu dersin hukuka ve insan hakların aykırılığını ve laiklik çelişkisini anladı, fakat AKP iktidarı anlamadı. Laik, eleştirel ve çoğulcu eğitimin yerini, ırkçı, gerici ve tekçi müfredatlarla çocuklarımız mezhepçi eksende asimile eden dersler alıyor. Eskişehir’de Nazlı Ş. Zorunlu din derslerine karşı açtığı dava ile son aylarda Narlıdere Halk Forumu tarafından zorunlu din derslerini boykot çağrısını, demokratik, meşru ve hukuki hak mücadelesi ve çocuklarımızın geleceğine sahip çıkma kararlılığı olarak görmek gerekir. ASKER VE İMAM VESAYETİNİN ZORUNLU DİN DERSİ İTTİFAKI AKP iktidarının"din dersi anayasal zorunluluktur, tartışmaya gerek yok, kabullenin" diyerek, itiraz edenlere “susun” mesajı vermesi, imam ve asker vesayetine gönül ve akıl bağlılığının göstergesidir. Zira din eğitimine ilişkin "anayasal zorunluluk” bir darbe, asker ve imam işbirliğine dayalı vesayetin ürünüdür! AKP’nin mesaj net; “Biz bu dünyevi değil, darbe ürünü uhrevi eğitimi esas alıyoruz.” Hak ve hukuk ihlali içeren kamucu din hizmetlerinin bir ayağı olan zorunlu din eğitimini laiklik, demokrasi ve bireysel temel haklara aykırılığına rağmen, “kabullenin” diyerek zorla dayatmayı benimsiyorlar. ZORUNLU DİN DERSİ, ELEŞTİREL DÜŞÜNCE HAKINA SALDIRIDIR. Türkiye’deki mevcut din eğitimi, öğrencilerin eleştirel düşünme, sorgulama, tartışma, karar verme haklarının, devletin dinsel kimliğine feda etmelerini talep ediyor. Gerçek manada laiklik uygulamaları ve zihniyetinden mahrum bırakılmış ülkemizde, inanç özgürlüğünü sağlamak yerine, inancı kamulaştıran, dini/inancı ait olduğu vicdana ve ibadet yerine değil, devletin kurumlarına hapseden bir ucube siyaset ve buna uygun bir din eğitimi kabul edilemez bir uygulamadır. Din eğitminde zorla dayatılan İslam’ın Sünni mezhebinin kurallarıdır. Farklı din ve inançlar hakkındaki anlatımlarda, Sünni bakış açısıyla düzenlenmiştir. Mevcut din eğitiminde Sünnilik esas alındığından, farklı inanç mensuplarına ve inanmayanlara bu dersi zorla dayatmak, din, vicdana ve inanç özgürlüğüne aykırıdır. Siyasi iktidarlar devletin birey ve toplum üzerindeki sömürüye ve baskılara dayalı otoriter egemenlik anlayışını ve kurumlarının sürdürülmesine hizmet etmek amacıyla din eğitimini sistematik olarak kullanmıştır. Bazen “sola karşı” din eğitimi, bazen toplumsal bölünmeleri sağlamak, bazen de toplumsal pasifikasyonu ve depolitizasyonu hedeflemek için, devlet din eğitimi sürekli kılar. Bu devlet dinbazlığının, topluma “inanç özgürlüğü” olarak pazarlanması ayrı bir düzenbazlıktır. Aklın özgürleşmesini ve eleştirel düşüncenin engellemesini hedefleyen AKP iktidarına karşı, demokratik tutum, düşüncenin eleştirel hakkını, aklın özgürleşmesini güvence altına alınmasını savunmaktır. Kamucu uhrevi kuşatmaya karşı, dünyevi olanı savunmaktır.