English French German Italian Japanese Chinese Russian Spanish
Üye Girişi
Kullanıcı Adı :
Şifre :
Son Makaleler
Ali KENANOĞLU
Başörtülü bacımızı cami avlusunda katletseler!

Uğur Kurt cemevi avlusunda polis S.K’nın tabancasından çıkan kurşunla katledildi. Olay ilk önce “Havaya atılan ateş so Devamı..

Turan ESER
Küreselleşen Kerbela

“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yaza Devamı..

Ali KENANOĞLU
500 haftadır aynı yerde

27 Mayıs 1995 tarihinden bu tarafa bir grup insan, gözaltında devletin askeri–polisi tarafından yani bizzat devlet iradesiyl Devamı..

Facebook
Haber Bülteni
Ad Soyad :
E-Mail :
Devletin Kimlik Dayatmasını Alevilere Sorun
Yayınlanma Tarihi: Salı, 08 Ekim 2013
Devletin Kimlik Dayatmasını Alevilere Sorun
Yazar: Turan ESER

“Dertlere deva” demokrasi paketleniyor. Alevilerin hak ve taleplerine paketten çözüm çıkmadı. Cemevlerine ibadethane statüsü tanımak ve zorunlu din derslerini kaldırmak, Heybeli Rum Ortodoks Ruhban Okulu’nun açılması gerekiyordu. Olmadı! Gelen eleştirilere “paket son değildir, yenileri gelecektir” diyerek, hak gaspı inadı sürdürüldü.

11 yıllık AKP iktidarı, Aleviliği inkâr etti ve Alevileri oyaladı; oyaladıkça da istismar etti. 2007’de “Alevi açılımı”, 2008’de “Alevi iftarı”, 2009 – 2010’da “Alevi çalıştayları”, 2013’de ise “demokrasi paketi” ile oyalayarak, Alevileri siyasal istismar malzemesi haline getirdiler.

Sanki özel talepmiş gibi, üniversite tabelası değişikliği ile Alevilere bir parmak bal verip, 11 yıllık Alevi istismarını devam ettirdiler. Alevilerden gizlenen “çalışmalar”, Alevilere teolojik kimlik dayatması olup, Alevilerin yaşadığı acı hakikatlerin gizli ajandasıdır.

Hakikatleri örtme gücü zayıf propaganda konuşmasında Başbakan’ın; "Artık Türkiye'de kimlik dayatan, makbul vatandaşı tanımlayan, vatandaşını asimile eden, taleplerini reddeden bir devlet anlayışı yoktur" sözlerine, yandaş köşe yazarları heyecanlanırken; kimlik dayatmalarına maruz kalanlar, hakikatlere kör kalan yandaş medyanın yorum ve haberlerine gülüp geçtiler.

Örneğin; cemevlerinin ibadet yeri olarak kabul edilmesi, mevzuattaki ilgili parantezi açıp, cami, kilise, sinagog ve havra’nın yanına cemevi yazıp parantezi kapatmak kadar basitken yapılmıyorsa, devletin Sünni-Hanefi dinsel kimliğine zeval gelmesin diyedir. Alevilere ibadet yeri olarak “cami” ve devlet mezhebi Sünniliği kimlik olarak dayatmayı vazife edinmiş devlet, hükümet, yargı ve Diyanet’e ait sözlü ve yazılı fetvalar geleneği halen sürüyor.

AKP’NİN UĞRAŞI

AKP önce Diyanet üzerinden “cemevlerine kadrolu imam projesi” denedi olmadı. Cem Vakfı işbirliği ile “Gri Pasaportlu dedeler” icat ettiler, tutmadı! Aleviler cem’de devlet icazetli “gri dedeler” yerine, ikrar vermiş ve görgüden geçmiş dedelerine ve analarına posta oturmaları için rızalık verdiler.

Cemevlerini camileştirmek, Alevileri de Sünnileştirmek için bu kez “cemevlerinde Kuran kursu açmak” için denenen proje de tutmadı! Çünkü Aleviler, bir adı da “Telli Kuran” olan, bağlama kursunu tercih etti! Çünkü gülbanklar, nefesler ve duvazlar ancak “Telli Kuran” ile dile geldi.

AKP, bugünde seçim yatırımı ve Aleviliğin içten asimilasyonunu devlet desteği ile sağlamak için cemevlerini -ibadethane demeksizin- “inanç merkezi” ismiyle tanımak, bin dede ve iki bin hizmetliyi maaşa bağlamak; dedeleri devlet teolojisinden geçirerek sertifikalı hale getirmek planları yapıyor. Tüm bu önermeler AKP merkezli olup, Alevilerin demokrasi ve hukuk temelli talepleri arasında yoktur!

Demokrasi ve laiklik inanç ve vicdan özgürlüğünü sağlamak içindir. Fakat TC devleti, AKP iktidarı, DİB ve MEB, dini tekeli ve kontrolü altına almaktadır. Teslim aldığı vicdana kendi Sünni-Hanefiliği dini yaşam ve kimlik olarak dayatır.

Çünkü kültürel kimlikleri tanıyan değil, tanımlayan bir Anayasamız var.

Alevilere kimlik ve yaşam tarzı dayatmak sistematik bir zulümdür. Aleviler; zorunlu din derslerine girerek, asimilasyon merkezi diyanete zorla vergi ödeyerek; katliamlara, inkâra, dışlanmaya maruz kalarak, Ramazan ayında mahalle baskısına uğrayarak, mezarlıklarda Alevi Erkân’ına değil, Sünni esaslara uygun defnedilerek, bürokraside ve hayatın her alanında Türk Sünni-İslam Sentezinin kimlik dayatmasının altında yaşıyorlar. AKP’nin, Diyanet terzisinden biçilmiş elbiseyi Alevilere giydirme inadı, açıkça bir kimlik dayatması ve insan hakkı ihlalidir.

Alevi talepleri hukuk ve demokrasi ekseninde ele alınmalıdır. Bu yetmez! Devleti yeniden insan haklarına dayalı çoğulculuk ekseninden yapılandırmak gerekir. Yani devletin Türk-Sünni-İslam Sentezine uygun yapılanmış kurumları ve politikası ile Alevilerin ve diğer toplumsal kesimlerin talepleri karşılamak mümkün değildir.

Bu nedenle “reform” yetmez, ama devrim yapmak gerekir!

Etiketler: yazar,turan eser,Devletin Kimlik Dayatmasını Alevilere Sorun