Açlık Grevinde Aleviler:”Biz Aleviler ülkenin neresinde olursa olsun zulmün karşısında olmuşuzdur”
“Savaşlara hayır! Çocuklar ölmesin!” şiarıyla başlattıkları açlık grevinin 8. gününe giren Aleviler savaşların bir an önce son bulmasını istedi. Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Merkezinde konuştuğumuz Aleviler, her türlü zulmün karşısında olduklarını dile getirerek, “Devlet isterse masayı yeniden kurabilir. Kendi vatandaşına savaş açmaz” dedi.
Kürt illerinde süren çatışma ortamına, ölümlere ve sokağa çıkma yasaklarına karşı süresiz ve dönüşümlü açlık grevi başlatan Alevi örgütleri bir haftayı geride bıraktı. Ankara’da başlayan ve kitle örgütlerinin destek verdiği açlık grevi bugün Türkiye’nin birçok şehrine yayılmış durumda. HDP Çankaya İlçe Eş Başkanı Öznur Şahin, 7 Haziran’dan sonra sarayın Kürt illerinde tecrit uygulamaya başladığını belirtti. Her gün sivillerin katledildiğini; anaların, çocukların öldüğünü dile getiren Şahin, devletin tüm gücüyle Kürt coğrafyasını yaşanılmaz kılmaya çalıştığını kaydetti. Şahin, “Türkiye Cumhuriyeti ordusu orada topyekün bir savaş ilan etmiş durumda. Kışın çetin şartlarında insanları evsiz yemeksiz, aşsız ve annesiz bırakıyor. Sokak ortasında cenazeler bekletiliyor” dedi.
‘BİZ, ANALARIN ÇIĞLIĞI OLACAĞIZ’
Aleviler olarak öncelikle insanların yaşam hakkını savunduklarını ifade eden Şahin, taleplerini anlattı. Sokak ortasında kalan cenazelerin defnedilmesini istediklerini söyleyen Şahin, ölümlerin durdurulması; barış masasının kurulması için Aleviler olarak insanların yaşam hakkını savunduklarını belirtti. Bu nedenle süresiz dönüşümlü açlık grevine başladıklarını aktaran Şahin şu şekilde devam etti: “Savaş durana kadar bu süresiz dönüşümlü açlık grevimiz devam edecek. Biz oradaki çocukların, anaların çığlığını burada sessiz oturarak büyük bir çığlığa dönüştürmeye çalışıyoruz. İnsan olan, vicdanı olan herkesin bü mücadeleye katkı sunması gerekiyor. Biz artık ölüm istemiyoruz. Çatışmasızlık ortamı üç yıl sürdü. Kimsenin burnu kanamadı. Devlet isterse o masayı kurabilir ve kurmalıdır. Devlet kendi vatandaşına savaş açamaz. Artık savaş dursun, insanlar ölmesin.”
‘7 HAZİRAN YENİLGİSİNİ HAZMEDEMEDİLER’
Açlık grevini 12 kişiyle başlattıklarını söyleyen Ankara Demokratik Alevi Dernekleri Federasyonu (ADAD) Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Akın ise amaçlarının seslerini duyurmak olduğuna vurgu yaptı. 2 yıl boyunca bir eylemsizlik sürecinin olduğunu dile getiren Akın, müzakere sürecinden herkesin çok memnun olduğunu belirtti.
Akın, “Çocuğunu askere gönderen herkes çok rahattı. Bugün ne değişti de tekrar bir savaş ortamına dönüldü? Aslında 7 Haziran yenilgisini hazmedemeyen bir anlayış bu savaşı başlattı. Bizim kaderimiz, yaşam hakkımız bir diktatörün iki dudağı arasında değildir. Biz Kerbela’da Yezid’e biat etmeyen bir halkız. Dolayısıyla Kürt halkının da bu zülme, anlayışa biat etmemesini istiyoruz. Bu nedenle açlık grevindeyiz. Biz Aleviler ülkenin neresinde olursa olsun zulmün karşısında olmuşuzdur” dedi.
‘DEVLET SARMALINA BÜYÜK BİR TEPKİDİR’
HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, hiçbir kural tanımadan, tamamen bir savaş konseptiyle kentlerin kuşlatılmasının anlaşılabilir olmadığını kaydetti. Kürt halkını diz çöktürmek istediklerini belirten Doğan, Kürtlerin geçmişteki mücadele deneyimi ve birikiminin buna izin vermeyeceğini dile getirdi. “7 Haziran öncesine dönülmesi gerekmektedir” diyerek müzakere masasını işaret eden Doğan, “Parlamentoda bu kuşatmayı sürekli olarak dile getiriyoruz. Kadın, çocuk, polis, asker, gerilla ölüyor. Halkların özgür demokratik geleceği için savaş konseptinden kurtulmak gerekiyor. Silahla hiçbir şekilde sorunların çözülemeyeceğinin devletin de anlaması gerekir. Biz ortak vatanda halkların bir arada yaşamasını istiyoruz. Alevilerin savaşa karşı ortaya koyduğu onurlu mücadele geçmişteki mücadelelerin devamıdır. Biz Aleviler mazlumların, ezilenlerin; din, dil, ırk ayrımı yapmadan bütün insanlığın yanındayız. Alevilerin yaptığı açlık grevi devletin şiddet sarmalına karşı büyük bir tepkidir. (Ankara/EVRENSEL)
